Ne paradır ne de puldur En büyük dert sigaradır İçen dertli, aciz kuldur Ciğeri onmaz yaradır!
Yakar yakar söndürürsün Ben’zin küle döndürürsün İçmezsen çok gün görürsün Ölümün derin yaradır!
Derin derin süzdüm seni En nihayet çözdüm seni Bir kalemde çizdim seni Seni seven fukaradır!
Bak yine daldırdın beni Yerimden kaldırdın beni Bıktım usandırdın beni Duman zifir, kapkaradır!
Çürürken bedende doku Çekilir mi o pis koku Yarar zarar nedir oku Her nefes ayrı yaradır!
Kanarken içinde yara Boşuna verdiğin para Lânet olası sigara Çok ölümcül bir yaradır!
Dostum, düşmanını tanı Şimdi yaşamak zamanı Birazcık kullan kafanı Yoksa başın hep daradır!
Şaban AKTAŞ 16.03.2018 -11.30
YAT YAT SAATİ
İnanılmaz gelir insana fakat İnan hiç şakası yoktur ölümün Apansız çalar her kurulan saat Kimi/n-için deme dolduysa günüm?!
Çalar saat çalar, çalar hayatı Kalk borusu değil, yat yat saati Al götür istersen kat ile yatı Ne işe yarar ki dolduysa günüm?!
Ne yaz ne kış, ne de iş seyahati Her iş bitti artık düş seyahati Ebediyyen uçuş; dış seyahati Azrail kapıyı çaldıysa gülüm?!
Ölüm ile dalga geçesim geldi Oturup bir kadeh içesim geldi Sırat Köprüsü’nden düşesim geldi Cennet Huri Nuri dolduysa gülüm!?
Aktaş canı verip alan Hüda’ymış Baki kalan ise hoş bir sedaymış Vakitli vakitsiz bir elvedaymış Şakayla karışık geldiyse ölüm?!
Şaban AKTAŞ 15.03.2018 - 16.50
PERVANE ÂŞIK
Uzak yıldızların ışığısın sen O yüzden gözünün âşığıyım ben Gündüz güneş, gece bir yıldız isen Gözünde bebeğin b/eşiğiyim ben
Gözünü gönlümde bir ben uyutsam Gökyüzünde yalnız seni büyütsem Hasretinle yanıp tutuşup tütsem Seven kâlbin delik deşiğiyim ben
Kâlbimin tek suçu sevmekten sanık Eller uyur iken tek ben uyanık Geldi geçti ömrüm hep bağrıyanık Gözünün pervane âşığıyım ben
Şaban AKTAŞ 16.03.2018 - 17.16
14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle tüm değerli doktorlarıma ve sağlık emekçilerine şükranlarım ile...
GASTREKTOMİ
Kesti biçti, dikti geçti; bitirene kadar işi doktorlarım kim bilir neler çekti, baygındım sedyede hiç acı duymadım gastrektomi dörtbuçuk saatte hiç de kolay iş değil terzilik gibi bir şey oldukça ince bir işti!..
Bir tümör yüzünden hem kemoterapi hem radyoterapi tüm hayatım sindirim sistemi, alındı üçte ikisi mide biçimi değişti; yoksa yedek yama kesilen büzülecek büzülen üzülecek; doktor başka ne yapabilir ama?!
Yaşıyorum işte bugünüme bin şükür ’Düşünüyorum, o halde varım!’ düşündükçe yazar belki işe yararım yok başka umar; şifacısı, muskacısı üfürükçüsü hepsi üçkâğıtçı, boşuna kumar!
Şaban AKTAŞ 15.03.2018
SILA HASTALIĞI
Tenin tene hasreti bu Dokun tenime, Saatlerce kalsın Elin elimde Sıcaklığını özledim "Sevmek dokunmaktır" ; Boşuna denmemiş!
Topraksız fidan Susuz çiçek Nasıl kuruyup giderse Sensiz ruhum Öylece kuruyup gidecek, Sensin anayurdum Tüm düşlerimi Senin için kurdum...
Üşümek de ne kelime Sevgisizliğin sonu Bil ki erken ölüm; Bak şu deli incire, Cemreler düşünce Nasıl da tazecik Yeni sürgünler vermiş?!
Değince elin elime Anlatılamaz bir his, Güneşe çıkmış gibi Can gelir tenime, Ölüyor olsam bile İnan ki dirilirim Semiramis...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ERKEN ÖLÜM şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ERKEN ÖLÜM şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yaşarken sınıflı toplumdan,ölünce sınıfsız topluma geçeriz.
Tabiat , en azından işlevini böyle sürdürür.
Çok ama çok güzel..