aşk, yalnızlık ve ölüm
Kaderime yazıldı sevdanın kahrı
Hasret taksimi voltalara hak görüldü Her an yokluğa taşan yolun adımları Gözümdeki yaş gönlümdü ömrüme süzüldü Bıçak sırtı günlerin ölümlüsü Hayal evreninden sürgün edilen adamım Umudum olsa dahi kurulmaz sevdanın düşü Yalnızlığın kadim ev sahibiyim Aşk rüzgârında kuruyan dudaklarım Hasret ile dokunan cümleleri sarf ederken Ansızın çıka gelecek ölüm Acizliğim son bulurken yine aşk olacak biten Yalnızlık koparırken takvimleri sessiz sedasız Hasta döşeğinde başlayan hikâye O günkü gibi bugünde kimsesiz Yazılmadı kader aranan sevgiliye Hasrete prangalı yüreğimin Sessizce döktüğü gözyaşları Artık denizi oldu ölümün Bu ölüm ki sol yanıma şifa olacak tek sargı Hüznü demleyen gece kulak ver sesime İşit üryan yüreğimin aşk ayazı varlığını Kimse ses olmadı bu yalnızlığın içine Üşürüm, yorgan et kara toprağı Perdelere bulut olan sigara dumanında Kuruyup kalan bu hayatı Kavuşamadığı dizelerden son satırına Vakti erken denen ölüme kavuşturmanın zamanı |