EĞE RÜZGÂRIM DEDİM SANAHakiki dost sanmıştım parlayan yıldızları Vefalıdır sanmıştım okşayan rüzgârları İlkbaharım sanmıştım sarı sonbaharları Çok mutluydum estikçe Eğenin rüzgârları! Ama çabuk uyandım, acı oldu sabahım, Dostluğunu anladım sahte yıldızların, Yaktığını anladım yalancı baharların, Çarptığını anladım Eğede rüzgârların! Çok acımasız çıktın ey gönlümün rüzgârı Hayatı zakkum ettin, zehir kattın aşkıma Ege rüzgârım dedim, meltemim dedim sana Fırtına, boran oldun, daldın gönül bağıma! Ne olur artık gelme, cevap verme çağrıma! Deniz meltemlerini estirmedin bağrıma! Yaktın, ilaç olmadın gönlümdeki ağrıma, Küstüm eğe rüzgârı, küstüm, esme dağıma! Eksik olsun sevginde, senin güzelliğin de! Sevgiyi yaşayacak koymadın ki hal bende! Hani, yakamoz olup coşacaktık denizde? Hani, rüzgârım olup uçacaktık birlikte? Uçurtma bekler gibi esme Ege rüzgârı, Kanatlarımı kırdın gör bak açamıyorum! Başka uçurtmalar bul, zalim Ege rüzgârı! Kırdığın kanatlarla artık uçamıyorum! Yaralı kuş oldum, yüreğimden kanlar damlar. Hal çok perişan, gelmiyor Egede baharlar! Yükselin öldü, gelsen de artık neye yarar? Gelme Eğe rüzgârı, gelme; değme salıma! 22 Eylül 1972// 11.03.2018 MUSTAFA YÜKSEL |