ELDE VAR SIFIRBakma ilk mektepten sonra adam gibi okumadığıma Şimdiki şu serkeş görüntüme Ahmet abi Fiyakalı bir çocukluktu benimki Siyah önlüğüm, kolalı beyaz yakam O günlerden sonra başlayan Beşiktaş sevdam Bahardı o zamanlar iyi hatırlıyorum gıcır gıcır ütülü kısa pantolonumdan sadece okumayı sökmek mi toplama,çıkarma,çarpma,bölme zehir gibiydim yemin billah Biraz bakkal Nihat amcanın Biraz da yok hayır çokça Nilgün’ün etkisi Ahmet abi Çocukluk aşkı işte, O zamanlar Nilgün kısacık saçlı, kahve gözlü Güzeller güzeli bir kız Bana göre dünyalar tatlısı Birisi şöyle yan gözle baksa Benim çocuk yüreğim pır pır ederdi Elimden gelse sıkacağım boğazını bakanların Ama ben de o zamanlar çelimsiz, kara kuru bir çocuktum Hani bir vursalar yarısı boşa gider denilenlerden İnceden, Dal gibi, Nilgün’le savrulan biri Yemek yemeden, nefes bile almadan adeta nasıl çalışıyorum Bir bilsen Ahmet abi Ve rüyalarım Ahmet abi rüyalarım Annem rüyalar hep tersine çıkar oğlum dediğinden Bir tek rüyalarımda özgür bırakıyordum Nilgün’ü Uyanınca bana kalsın, benim olsun diye İşte o günlerde sınıfta ilk bana takıldı kırmızı bir kurdela Tam sol yanıma, göğsümün üzerine Nilgün’ün nişanesi gibi.. O kurdela adeta iki boğum gibi durur bilirsin Ahmet Abi Biri ben diğeri Nilgün’dü Yani Zor ama Nilgün’lü güzel bir çocukluktu benimki Ne zaman ki, Okul bitti, Nilgün gitti Benim gelecekte onun peşinden firar etti Aklımda Nilgün, fikrimde Nilgün Nasıldır, nereye gitmiştir Yıllarca göremedim Zaten sırf belki aynı okulda karşılaşırız diye kayıt olduğum Orta mektepte ikinci senede bitti benim için Sonrası, Sonrası hep mücadele güzel abim Bilirsin okumayanlar için adettendir mahallenin çırağı olmak Ben de öyle işte Annem belli etmese de çok üzgün farkındayım İçten içe kan ağlıyor yüreği Hep gözleri dolu dolu severdi beni Güzel oğlum Okusaydın okusaydın keşke diye Babam Ahmet abi Sevgisinden hiç şüphe etmedim Ama her akşam bir surat bir surat Sanırsın mahkeme duvarı Gözleri Konuşmasa da okusaydın diyor Ben de içimden Nilgün’le olsaydı evet diyorum Nilgün’le olan aşk mı O aşkı bir ben şimdi bir de sen biliyorsun Ahmet abi Kendisi bile bilmiyor Sen bilirsin Hani eski bir şarkı vardı neydi o Hatırladım, ‘’Nerden sevdim o zalim kadını’’ Yıllar yıllar oldu Hala şuramda bir sızı Şarkı böyle diyor da haberi yok ki neden suçluyoruz kızı Neden vefasız olsun değil mi… Mahallede bir de sana hayrandım Tek ben değil mahallenin bütün çocukları öyle O geçmediğin sokak, Duraklamadığın köşe başı yoktu Hele o dilinle dişinin arasından ıslıkla çaldığın türküler Zannederdim ki Bütün kızları tav eder O zamanlar güzel zamanlardı Ahmet abi Şimdilerde artık Ne o kapı önü sohbetleri Ne de gülümseyen insan suretleri Bir koşuşturma, bir telaş Artık sevdalar bile ağırdan alınıyor Öylesine salaş, Öylesine yavaş.. Karşı komşum kim haberim bile yok Nilgün’mü? İnan ki bilmiyorum güzel Ahmet abim Bak yine yaram kanamaya başladı Aylardan nisan, Vakitlerden yine unutulmaz bir akşamdı Ve o akşam O akşam benim Nilgün’e en yakın olduğum andı Doğum günüydü Harçlığımdan aldığım bir bileklik Deriden, İsmi üstünde yazılı İçimden diyordum ki sonsuza dek aşkın yüreğimde kazılı.. Çocukluk işte Ahmet abi Ama ne de masumdu o aşklar Saf, tertemiz Öylesine uzaktı ki yalanlar O zamanlardan kalmadır bu sızı Nilgün’den geriye kalanlar Bir görsem, sonra da sevinçten bir ölsem O kadar işte Sana her geldiğimde başucundaki o beyaz taşa konuşuyorum Ahmet abi Kaç nisan, Kaç bahar geçti sen gideli Bana bakma benimkisi içsel bir söyleşi Kaşlarını çatışını görür gibiyim Şimdilerde böyle diyor insanlar Eskiden olsa kendi kendine konuşmaya delilik derlerdi Şimdi bir böcekle, bir çiçekle, bir kuşla, hatta bir taşla konuşsan Derdini anlatsan adı içsel söyleşi oluyor Daha bir fiyakalı duruyor sanki.. Orta ikiden terk ettik belki okulu Ama hayat öğretiyor insana her şeyi Bu karanfillerde senin için Mis gibi bahar kokulu Farzet ki sevdiğinden Hayat her şeyi öğretiyor dedim ama Bir tek şeyi öğretmedi Vallahi kimseye söylemiyeceğim Düşünme sakın el alem ne der Boş ver Söylesene Ahmet abi Kaç ayrılık toplamı bir sevda eder Ve Şiirler biter sevda da kırlangıçlar gibi göç eder Şair üzülse neye yarar Bilir ki kırlangıçların ömrü altı ay Bir daha o sevdayı göremeyeceği aşikar.. Ne diyorsun Ahmet abi Kaç ayrılık toplamı bir sevda eder.. Elde var sıfır, O yüreğimden hiç gitmedi ki… Çınar Göle |