küçük kadınım
Bu dünyadan senle ben geçtik
Ayın yükselişi ürpetirdi bizi Yanılmış bir sevdaydı belki bizimkisi İçimde bir çocuk sana koşmak isteyen Güneş gözlerinden doğardı günlerimize Çırpınan hasta yüreceğinden geçerdi Dönsem sana geri azıcık nefes alırmıyım acaba Kendimi anlamıyorum seni ne kadar anlayabilirim ki Kapatmaya çalıştıkça açıldı yaralarım Senin yerin dolmaz oldu her seferinde Yüreğimde her an büyüyen bir sızı Elini uzatıp beni çekebilecek kimse yok Gökler akmaya başladı yalnızlığımın kentinde Ürkek bir çocuk gibi karanlık sokaklarda yürüyorum Ellerim ceplerim yüreğim Hüznün kederin sensizliğim dolu Yalnızım küçük kadınım Bitkin umarsız Şiir yazmayı yasaklamalı belkide Bir uzun yolculuğa çıkmalı karanlıklara dalıp O küçük gözlerine nasıl sığardı o kocaman aşkımız Kedileri ikimizde çok severdik Ve yalnızlığın başkentinde gözlerim akarken Seni çok özledim küçük kadınım |
dökülen sessiz çıglıklar
söylenmeyen sözler
sevda tadında mısraların kalbi
harika bir şiir okudum
etkilenmemek elde değil.
kutluyorum şiir tadında kalın