Tarih
Tarih hüzün kokar, yoktur insani ahlakı
Kan üstüne kurulur zalimlerin saltanatı Nasılda körü körüne, safça inandırıldık Şehvet, acı, kin ve kan kokan masallara, Vaad edilen bin bir zevk ve safa uğruna Döktükçe doymaz olmuştu ya insanlık, Unutup insanlığını, taze insan kanına. Irmakların gizemli serinliğinde derin uyku, Ne hoş taze dilberlerle şehvet doygunluğu, Aldı başımızdan aklı, yüreğimizden vicdanı Doyumsuz ve hayasız zafer sarhoşluğu Duymaz olmuştuk insanlığın acı çığlığını. Kim diyebilir ahlak vardı, merhamet vardı Tarihin insaftan yoksun, kirli sayfalarında Denilse de, kan ve ölüm öğüttü Tanrıdan Hak yolundan şaşmış, azgın İnsan oğluna. Tarihin kanlı sayfalarında birer kara leke şimdi Öksüz çocukların acıları üstünde hayasızca Atılan zafer çığlıkları, göğü yaran vahşi naralar İnci köşkler, şatolar, ihtişamlı saltanatlar Sırıtır mazlumların ahı üstünde ahlaksızca. Kan ağlayan yürek varsa, sorulacak hak da var Yitirme umudunu çocuk, umut fakirin ekmeği Keser döner sap döner gün gelir hesap döner, "Zalimin zulmü varsa, mazlumun Allah’ı var". |