AĞLARIM
AĞLADIM
Elli yıllık ömrümde, ah’u zardayım, Ya bir büyü yaptılar,ya nazardayım, Yaşıyor diyorlar ya, ben mezardayım, Tek başıma kaldım kaldım, ağladım. Sorunlar basit değil,görünmez kuyu gibi, Dövülmeyi bekliyor demirin tavı gibi, Dertlerimi başıma yirmilik çivi gibi, Yumruğumla kafama çakıp çakıp ağladım. Sürekli umutlarım kalır başka bahara, Var’mı bu dünyada, ben gibi bahtı kara, İsterim bir bardak çay, tek tesellim sigara, Bir biri peşi sıra,yakıp yakıp,ağladım. Etrafımda kim varsa hepsi de vurdum duymaz, Hiç gülmüyor diyorlar, oysa bu bana uymaz, Etrafımda kim varsa kimse iyilik bilmez, Çocuk gibi burnumu çekip çekip ağladım. Nasıl dayandım sahi, ben nasıl çıldırmadım, Bunca kötü olanın üstüne saldırmadım, Tırnaklarım avcuma batsa da aldırmadım, Yumruğumu sürekli sıkıp sıkıp ağladım. İyilik denilince, durmadan coşan bendim, Birisi hıyar dese; tuz alıp koşan bendim, Her gördüğüm çukura kör gibi düşen bendim, Bütün suçu kadere,yıkıp yıkıp ağladım. Ben “ER” olmak istedim, “OL”u yetiştirdiler, Biraz gülem dedikçe narı yetiştirdiler, Teselli bul diyerek harı yetiştirdiler, Çile dolu mazime bakıp bakıp ağladım. 16.03.2012 Erol Köktaş |
Kalemin susmasın
__________________________Selamar