Sen ben ve kahve kokusu
Sen ben ve kahve kokusu
Kahvenin köşesinde Elimde kahve fincanı Güne hayıflanıp kaldım Kulağımda su gürültüsü sesler Senden kalan kahve kokusu ve ‘’ Hadi kapat fincanı’’ sesin Sen kahve seviyordun bense seni ‘’Birde sıgaranı bana doğru üfleme’’ sesini Sana gelirken karanfil çiğniyordum nedense, Dayanamayıp yine de bir sıgara yakıyordum Tembihine rağmen gülüyordun hoşuma gidiyordu Çiçek seviyordun nedense sarı tercihinde Sarı saçlarınla uyumundan mı ne bilmiyorum Az konuşurdun oldukça az, bense coşuyordum Üç kez beş kez canım diye seslenişime sadece, ‘’ ne’’ diye ince kadife tonunda ki sesin gelirdi Gözlerin konuşuyordu Kocaman parlak delice Sevişirken farkına varıyordum Gül kokun üstüme yağdıkça Kendini bir boşluğa bırakışın vardı ‘’ Sadece sev’’ diye haykırıyordu sanki Tabi yoksun bilmiyorsun bilmem kaç sene oldu Kaçıncı kahve kaç sıgara bilmiyorum kahve boşaldı Gün günü böyle öldürürken bende ölüyorum sessiz ‘’Yalnız değilsin ki sen’’ diye hep taş vurdun durdun Bir görsen yalnızlığımı halime kedi köpek ağlıyor İçimi yakan kor ateşten Çekip kendimi kurtaramadım Bir hastalık kör bir tutkunluk belki Bu yaşanmışlığın ağır yükü sırtımda Bulunduğum yerlere ayak uyduramıyorum Ahmet Coşkun |