düğüm..Şiirin hikayesini görmek için tıklayın bir nehrin göz bebeklerimde
boğulma saatleri bunlar yüreğimin dört odacığından ruhuma serpiştirdiğim sahipsiz kelimeler/im... (...) sen, tersinden okurken bir kitabı ben, hiç öpmediğin parmak uçlarımı sokup saçlarımın diplerine hiç sormadığın soruları aramıştım cevaplanmak için sorulmayan o neden.. sonra iki yanıma bükülüp sana düğümlendim yine sığındım eteklerine esirge ve koru.. saman kağıtlarından behsetme sonra, sana yazılmamış yapraklardan tarihten ki papiruslarda bile varken sen! sözler taşır bizi yükseklere sözler büyütür bizi tuttum ve sıktım alt dudaklarını avucumda. o ömre terin bulaştı o kısmeti bağladım ben yüreğime bilemezsin... ve sen ki sevgilim olmayan sevgili; kendime yasaklanmış ışıksız bir şehir gibiydin bütün çıkmazlarını görüyordum asla sapamayacağım bir yerden... (...) |
Boğulma saatleri bunlar...
Ben seni hep o' diye okudum
Bana yazılmayan sözlerin içinden
Sahiplendim sahipsiz kalan hüzünleri bile
Ben seni hep bildim
kendimden parçaları bulurKen
Hiç seslenmese de en derininden
Ben bu sesleri hep duyarak şiire yasladım
Kalbimin üstünde çiçekler biriktirerek
Umuduna/umduğuma ....
Sevgiyle ...