Kul mu olmaya geldim yüreğine
Kum mu ayaklarına
Köle mi sevdana
Siyah saçlarımı sende beyazlatmaya mı
Gören gözlerimi köreltmeye mi
Seni sevmeye mi geldim,sende öldürülmeye mi?

Sana gelmeden evvel karamsar mıydı düşüncelerim
Karışık fikirlere mi boğduruyordu kendini bedenim
Acım şimdi de eskisine oranla eş değer miydi
Kaçıyor muydu ayaklarım kendi silüetimden
Korkmak nedir bilir miydi yüreğim hiçbir şeyden.

Ve rengi soldu gecelerimin
Siyah değil
Mavi değil
Gece değil
Yosuna bulanmış tınısını bilmediğim renk cümbüşü

Çözülmüyordu daha önce dizlerimin bağı
Kırılmadı hiç kalbim
Sızlamadı avuçlarımın içi terleyip
Daha önce hiç ölmedim mesela

Ne feryada ne isyana ayırırdım sesimi
Yırtıyor artık haykırışım dağların tozlu patikalarını
Eteğinde ki köyün masum sakinlerini korkutuyor
Bu sevda bu geliş içten içe beni de yiyip bitiriyor

Haram mıydı sana gelişim
Haramdan mıydı sana gelirken ürperişim
Cümlelerimin değişkenliği
Artık doğruyu seçemeyişim
Karanlık ezgilere bürünen gözlerim
Tane tane sırıtan hislerim
Veya beyaz bir kefen giyişim
Haramdan mıydı..

Ve uyanıyorum güzel rüyalarımdan
Bundan gayri kabûslara dalıyorum
Karabasanlar çevreliyor etrafımı durduramıyorum
Sana geliyorum..
Sende bir kez daha öldürülüyorum.


s.g.