SUSTUKÇA KONUŞUR
Ağzını bıçak açmayan umutlarım var
Yüreğimin en karanlık En ıssız ve en sessiz köşesinde Bekleyen… Kimbilir belki de zamanı gelmedi diyedir Suskunluğu… Kimbilir anlaşılmaz lehçeler vardır Kırılmış hayallerin son satırında… Adamakıllı sarhoşluk işte Gözlerime yağmur taşıyan Bulutların avuç içlerinde… Dur durak bilmeyen… Damla damla biriken göz pınarlarında Kimi gün bir ceylana su veren Kimi gün bir serçeye… Yanmışa, yakılmışa yani… Susturmak istesem içimdeki Dünden kalan senfonileri Biraz daha diyor Biraz daha… Sahnede bekleşirken kör topal Yarınların ulağı… Ne zaman sönecek diye ışıklar Ne zaman inecek diye perde… Ve sonrasında bir alkış Ve sonrasında bir susmak Ve sonrasında sonsuzluk… Diyardan diyara gezdiğimiz Diyardan diyara gezdiğim… Sustukça konuşur sensizliğim Kulaklarımı çınlatırcasına Ve ben yine de gülümserim Olsun derim.. Olsun… Yarın güneş açar belki Belki yağmurdan kaçmayız bu sefer Kimbilir… Yağmursuz da ıslanırız Ve susarız Ve susarız Ve susarız… Ali ALTINLI – 14.02.2018 Saat : 21:41 |