Yağmalanmış Zamanın KanamasıDuraksız, yalnız kentlerin karanlıklarından geçen, gün ağarmayan gece yolculuklarını da hiç sevmem. Ne de çabuk unutmuşsun her şeyi. Belli ki sen sil baştan, bambaşka, nar çiçeği kokulu yeni bir yolculuktasın. Aklımdaki emanetinden vaz geçtim de, hiç değilse yüreğimin pervazında sende inandıklarım kalmış olsaydı. Gün ışırken, sen kıyısından geçerken. Oysa; yıllarca gülüşünün gamzesinde karanfiller çiçeklenmiş geçmişim, yanmışlığım,inanmışlığım, aldanmışlığım.. Yani artık beni de sevmedikten sonra, senin kimi, kimin seni sevdiğinden bana ne. Yağmalanmış bir zamanın kanattığı yaralarımın gülümsemesinden kime ne! Çınar GÖLE |