Sezai Remzi Dayı -2-
Bir gün yayan gezerken kentin kalabalık çarşısında
Yıllar sonra o terziden kaybolup gittiğinde beri Tam beş yıl bitmiş altı yıla girmişti görmemiştim onu Baktım karşıdan geliyor tanıdım oda beni tanıdı Sezai Remzi dayı idi gördüğüm selamlaştık sarıldık Uzun süre görüşemeyen iki dost sayılırdık biz Remzi dayı işin gücün nedir çarşıda Dedi bende çıkmıştım dolaşmaya Sana bazen Remzi bazen Sezai dayı desem iznin var mı? Olsa olmasa ne dedi sen söyle ne söyleyeceksen Gel gidelim bir çorba çay içip karnımızı doyurup sohbet edelim Gittik şehrin göbeğinde bir lokantaya biraz fiyatı tuzluda olsa Değer mi değer mercimek çorbası hey yavrum Güzelim mercimek çorbası söyledik Buhar üstünde geldi yanında soğan Kırıkkale Yahşihan Kılıçlar soğanı Yeme yanında yat misali yani Hadi canım açın koynunda çörek durur mu demişler Yumulduk çorbalara aç kurtlar gibi Bir taraftan konuşurken gördüm Dayının göz altında torbalar genişlemiş kalınlaşmış Zannedersem ben onu o beni iyi tanımış Konuştuk önce dereden tepeden Remzi dayı senin emekliliğin yok mu? Geçim meçim üst baş nereden Dedi ki yaşlılık maaşı var orda bur da çalıştık Çok olmasa da sigortam çok az yetmedi normal maaşa Ona da şükür dedi çok az da olsa Hiçlik, darlık, azlık varlık birbirinin akranı akrabası belli ki dedi Daha daha ne var Yediğin içtiğin senin olsun ne var ne yok Anlat duyalım tatlı sohbetin Sarmal olmuş yıllar yumak gibi bir dünya Seksen bir yaşında bir çınar Sezai Remzi dayı Anlatsam sen anlayabilir misin çözebilir misin anlattığımı Sen anlat be dayı beni az şey biliyor sanma Başka ne işle meşgulsün dinlerim ben seni Çorba bitmiş iki çay istedim garsondan gardaş iki çay Tavşan kanı olmasın Demli olsun ne ise bu tavşan kanı hiç anlamadım Bağırtı çağırtı gürültü çuval dolusu lokantada Geldi çok geçmeden çaylar anlat dayı dedim Gerginleştirmeden ortamı çünkü yakışan bize bu Kızmadan gürültü bağırtı çağırtıya Son beş yıldır pazarda yaparım afak tefek işler Kimi zaman ikiye alır üçe satarım limonlar, simitler Bazendi ikiye aldığımı ikiye bazen de bire verir Geçinmeye çalışır giderim Gözün nasıl keser bu yaşta demeyeceğim desem kızacaksın Evet dedi kızarım, çalışmaya çalışırım yaz kış Muhannete muhtaç olmamak için Çoluk çocuk hanım uşak Gülerek geç onları kafamı karıştırma kafamı uşak dedi Yani benim işim bir çarpı bir eşittir bir elde var bir gibi bir şey Dedim ki iki olmaz mı kar kazanç yine güldü acı acı Birazda hüzünlü bir gülüştü bu Sonra konuşmaya devam etti bir aydın edasıyla Ben dedi bende seni çözdüm biraz yeğenim Kendi halinde kimsenin etlisine sütlüsüne karışmayan Birini üzmekten kırmaktan korkan Kötüden kötülükten kaçan Birisin sen dedi Dayı sen öyle dediysen öyledir çaylar bitti bu ara İsteyelim mi ?birer çay daha Keskin bir yok sesi kaktık hesabı ödemeye Varmış parası benden önce davrandı Lokantacı azıcık tanıdık bir bakış attım Ondan para almadı koy cebine paranı dayı Buralar bizim muhitler sayılır paran geçmez bur da Hele de benim yanım da Çıktık dışarı kucaklaştık Sözleştik bir kaç gün sonra yeniden buluşacaktık Cengiz AKSU-31.01.2018 |
Kutlar, selamlarımı sunarım.