GÖLGEDE KORKANLAR
GÖLGEDE KORKANLAR
Mikrofonda basında tek ses propaganda. Haklı çıkmak istiyor bu maganda. Bunların derdi makam ve kirli şöhret. Orda ölecek o silahı sıkanlarda Umrumuzda değil dedi efendiler. Can yanmış canan yalnız kalmış. Heberi bile yok kaç can heder olmuş. Efendinin umrunda değil. Sesiz durup bakamıyorum. İşte bunun için haykırıyorum. / Yüreğim taş değil. Çocuklarin kolları kopmuş. Kenarda yatan kellesi uçmuş Bebeğine sarılmış bir anne. Zeytin dalına yapışmış bir gövde. Sanki görenlere derki. Salanan ellele barışa selam söyle. Öte yanda yaralılar. / Su diye bağırırlar. Anasını göğsündeki bebe farkında değil. Bebeğim yağan bu bombalar doyurmaz. Meme değil. Senin açlığın ölümü kusan canavarların Umrunda değil. Ben ozanım, ben şairim diyenler Korkudan kuytulara girmişler. Dillerini yutmuş bülbüller nerdeler. Savaş var savaş. Sıra sana geliyor, gördüler seni. Girdiğin yerde çık yavaş yavaş. Geç kaldın işte. Etrafında kalmdı ne bacı nede kardaş. Savaş böyle insafsizdır. Savaşı çıkaranlar savaşanlar. Barıştan insanlıktan korkarlar. Siz sesiz kalanlar. Onlarla ne farkınız var. İnsan gibi çıkın barış için Bekliyor size bu sokakalar. Nasıl kaçarsınız nasıl. İnsanlar böyle dehşet içindeyken. Nereye kayıp gidiyorsunuz. Nasıl nefes alıyorsunuz nasıl. Bak burda kaçmak istiyen dedeye. Gücü yetmemişki atsın kendini başka köşeye. Savaşı çıkaranlar. Bu dedende korktular. Kan ve direnmekten başka olank kalmadı. Ağıtlar ağlatmasın bizi. Onları yakacak dinliyecek zaman kalmadı. Dağımıza ovamıza bombalar yağdı. Zeytin dalları kırıldı Döküldü dane dane zeytinler Benle toplayacak insan kalmadı. Çığlık çığlığa karanlığa uçuyor güvercinler. Dört yanımızda kahpe tuzağı. Kalleşler yakın eylemişler uzağı. Bombalar yıkmış bütün mezarlığı. Savaş çıkaran savaşanlar. Ölülerimizdende korktular. Şimdi türküler bir başka açıklı Şiirler sesi çıkmayan yüreklere küsmüş. Leylekler yuvalarında yok Yavru civcivlerin kanatları kırılmış Uçmak mümkün değil her taraf yangın yeri Karşıda yanan hastahane ve diğeri. İlaclar çalındı. Yaşlı kadınlar evlerinde alındı. Savaşı çıkaranlar savaşanlar. Yaşlı kadınlardanda korktular. Bu dağların taşların bir adaleti var. Daoğanın beşiği birgün hepimizi sallar. Başta ki efendiler ışıktan korkarlar. Kinden nefreten zevk alırlar. Sonu olmayan yola klavuz olurlar. Kirli kör savaşlarında yol alırlar. Yakındır derin uçurumun altında olurlar. Savaşı çıkartanlar savaşanlar Karanlıkta gölgede korkarlar . 23 Ocak 2018 Berlin Ali Koçak |