YAD-I MAZİ
Karınca söndüremez, bu veda ateşini
Ciğerime od düştü, yanıyor helalinden Nuh bile görmemiştir, tufanımın eşini Ayrılık sel sağnağı, sunuyor helalinden Tavşan dağla küsülü, taşlara yazık oldu Arım, balım, peteğim, kuşlara yazık oldu Mevsim o mevsim ama, kışlara yazık oldu Baharlar bunu şaka, sanıyor helalinden Gülüne yel değince, bülbül ıtıra kaldı Kurudu aşk bahçemiz, otla bıtıra kaldı Olmaz olsun yokluğun, hazin hatıra kaldı Tebessüm yad-ı mazi, anıyor helalinden Yürek hüzün kovanı, arı mayası değil Alnıma hak bilirim, avuç ayası değil Bu sınav bir aşığın, edep hayası değil Mevlam beni hasretle, sınıyor helalinden De ki yağlı bir urgan, de ki ondan da beter Günde bin kez ölürüm, ne azalır ne biter Ahh ilkağrım sonumun, yüzü burnumda tüter Off şuramın yarası, kanıyor helalinden |