Oturun Sessizce Anlatayım DinleyinBirisini gördüm hep karamsardı Sordum kimdir necidir diye anlattılar Böyleyken böyle dediler Sakın kimseye söyleme dediler Benden sır çıkmaz bilmediler Şairdim fakat sezmediler Gayem dedikodu ifşa etmek değil Yanlış yanlıştır bilinsin istedim Herkes severek gülsün dedim Yazarken de böyle hayal ettim Anlattılar bir bir dinledim Para gider diye lambayı yakmazdı Elini açmaz çok ama çok sıkardı Söylerler ki hiç ama hiç ağlamazmış Sevsem dermiş birisini o gönlünü Bir gün çıkar küser dinleyemem Çekemem ben küskünlüğünü Çekemem hasretin ölümsüzlüğünü Dinleyemem hasretin şarkısını Seversem çok seveceğim bende sevgi kalmayacak Bana sevgisini vermeyecek hep alacak O gülerken ben gülmeyeceğim Gel dersem o derse gelmeyeceğim Ayrılık kapımı açacak Ona değil bana feryadını fısıldayacak Ben haliyle hemen anlayacak O anlamayacak kapıyı çekecek çıkacak Ne gereği var kapıları kapatanla yaşamak Verince hep alanla kucaklaşmak Anlaşacaksın taviz vereceksin Hep alan olacak bir şey diyemeyeceksin Allah dil vermiş ki isteyesin Çok isteyene zulme kahra hayır diyeceksin Ne gereği var rahatı bozmaya dermiş Gidene feryat ederek gitme demeyecekmiş Bekleyen olmayacak sevmeyecekmiş Sevdiği olursa gizlice sessizce sevecekmiş Mismiş muşmuş uçanlar kuşmuş Kuşmuş ne ararım dermiş birde arayan ne bulmuş Aramış yâr bulmuş ağlamış durmuş Hasrete dalmış bir deri kemik kalmış kurumuş Dermiş dermiş gizliden ne yapar bilinmezmiş Bir gün itiraf etmiş sarhoşken şimdi sevilmezmiş Piyasada güzel mi yok parasını verir severim demiş Şevmiş her gün üç beş güzel parayla yemiş gezmiş Halaylar çekmiş burnunu çekmiş Aslında sevdiği olsaydı az ama şimdi çok mal para vermiş O verdikçe güzeller istemiş Oda haliyle itiraz hiç etmemiş Ağam demişler paşam demiş bir gülümsemiş Cepten ne kadar varsa almış geri gelmemiş Bir gün her şey bitmiş akıl başa mı gelmiş Yoksa baş taşa mı değmiş Tüm malın harcamış hoppala elinde yok para Her gün düşüyor dara Derdine kim dermen ola Kim onu artık sara Atsa da boş derler nara Yok ki uğraya nazlı yâre Demiş demiş ne demiş Parasız sevecektim kahır çekecektim Paramla sevecektim huzura erecektim Birisinden kaçtım geceleri gizli ağladım gülmedim Diğerlerini parasıyla sevdim cebime baktılar Param bitmeden önce benden önde gittiler Hem yediler hem de yedikleri tabağa pislediler Ne sevdiler sadece sahte sahte güldüler Ben gülerken beni malımla canımla vurdular Daha kısacası ağzıma… lar kaçtılar Bari bıraktığınızı alın dedim onu da hiç duymadılar Şimdi yüreğimin pişmanlığımın çığlıkların duyarım Ne ararsam bir şey bulurum ağlar dururum Kap kacak çatal kaşık kalmadı kudururum Kendim ettim kendim buldum dermiş Ama ne yazık ki çare tükenmiş Çare veren Mevla’ya da gitmemiş Gidip pişmanlıkla istememiş İstemeyince bir şeylerde gelmemiş Kapı komşudan iki lokma vermiş oda ona yetmemiş Âşık Gülveren |