Unutmuşum,ağlayışını martıların.
Hayatı,
Karanlığın sandığına,geri koydum, Hayallerimi de kafes yaptım, Sandığın etrafına ördüm. Bu şekilde,bıraktım, Maviliğini unuttuğum denizlere, Süzüle,süzüle,kaybolurken ufuklarda, Ben,sadece seyrettim. Unutmuşum,ağlayışını, Martıların. Bir an,tekrar duyar oldum, Eşlik ettim,çaresiz. Bir ağaç yeşermiş, Issızlığın maviliğinde, Yitireli çok uzun zaman olmuş,belli, Çorak yapraklarını. Gölgesinde kaybolmuş,yalnızlığın, Bir damla göz yaşına hasret, Susuzluğu köklerinden geliyor, Kurumuş,damarları. Dalgalara bırakıyorum,umutları, Belki, bir martıya umut olur,diye, Geçmişin lanetlenmiş günlerini, Geleceğe adıyorum,ve acıyorum. Günler,yıllarını yitirmiş, Zaman,vakitleri boğmuş, Gecenin aydınlığı, Sabaha miras kalmış. Gözü dönmüş,darağacında bekleyen,gecenin, Toprağın nemiyle buğulanırken,gözleri, Göz yaşı olup, Hatıralara düşmüş. Şimdi,ıslak bakıyor,hatıralar. Ne bir eksik,ne bir fazla, Yaşanıyor, Bulduğum yalnızlıklar. Kırılganlığım, Bir gökkuşağının renklerine, Yalnız bıraktı beni, Hayatın renkleriyle. Bu olsa gerek,yenilmek, Kime karşı ve neden, Belki de kendine, Belki de,çıkmazlarına,hayatın. |