Senin işin zor çocuk sevmemiş sevememiş sevilmemiş, sevmeyi denemiş yenilmişsin!
Sevmek istiyorsun fakat neye nereden nasıl başlayacağını bilemiyorsun tam oldukça iyi niyetli saf ve temiz düşlerin ideallerin var yine de karmaşa içindesin ayrımında da değilsin bunun, bununun?!
O nedenle ne kadar emin olsan da düşünde düşüncende doğruluğun, çalkalanacaksın gelgitler içinde bir süre daha uzun uzun?!
Yanılmış da olabilirim bu yalnızca bir öngörü?!
Seviyor sevmiyor papatya falı değil çünkü yaşam, düşüncenin doğruluğu bilgi kadar deneyim de ister, bilimsel kanıt gerek, çoğu zaman yanıltır kişiyi hisler?!
Şu yönünü çok seviyorum ayırt edince yanlıştan doğruyu gerçeği olduğu gibi kabul ediyorsun hemen, yinelemekten kaçınıyorsun hatayı, işte bu çok güzel ama yine de dikkat ’Aradığını bilmeyen anlayamaz bulduğunu"
Yolun açık olsun, unutma seviyorum seni çocuk; her sabah dudağına götürürken yudum yudum buğul buğul avucunda bir bardak sıcacık çayı, beni anımsa, çıldırtır hayat insanlar insanı, şunu da unutma delilik ile deha arasındaki fark yalnızca kıl payı Semiramis...
Şaban AKTAŞ 04.01. 2017 - 22.50
ÇOK İNSAN VAR AYNI DERTTEN MUZDARİP
Çok insan var aynı dertten muzdarip Hâl hatır soran yok, durum çok garip Hicranla başıma dert sarıp sarıp Eğrildi gün yine battı batacak
Bulutlar ufukta gül rengi hüznüm Gül dedim ömrümce gülmedi yüzüm İçime dert oldu gecem gündüzüm Gün dağın ardına yattı yatacak
Dağların ardında bir sevgilim var Selvi boylu ince gonca gülüm var Aşk cehennemde kor, bunca zulüm var Gün yine kâlbe kor attı atacak
Olmuyor güzelim sensiz olmuyor Yakıyor hasretin çilem dolmuyor Gönlümdeki gonca gülüm solmuyor Ayrılık bu cana yetti yetecek...
Şaban Aktaş 05.01.2018 - 17.09
SON TUFAN
Fırtınalar, fay hatları Doludizgin aşk atları Kaçırdıysan fırsatları Artık sana geçmiş olsun!
Şahlanan doru at gibi Yelkenler fora yat gibi Alabora hayat gibi Kaosuna geçmiş olsun!
Hep yaslandın deli gönül Pek ıslandın veli gönül Biraz uslan öyle gömül Her şey biter geçmiş olsun!
Ruh avare uçtu uçar Gençlik ömür geçti geçer Ecel bir tırpanda biçer Son Tufan’dır geçmiş olsun!
Kalpten gelen bir iç sesi Yok sanki kimi kimsesi Verir iken son nefesi Hayat sana geçmiş olsun!
Şaban AKTAŞ 04.01.2018 - 14.19
YARAMAZLIK ŞARKISI
Özlemedin mi beni yâr Özlesen aramaz mıydın Gel deseydin yanıma yâr Yanına varamaz mıydım?!
Elin elime değmeden Çok çabuk soğudun benden Ayrılmadan tin bedenden Tenimi saramaz mıydın?!
Baştan sevdim dedin ya çok Saplanmıştı derinden ok Başlangıçtan hiç eser yok Yoksa ben yaramaz mıydım?!
Söyle ne olur harbiden Hiç mi sevmedin seni ben İki lâfın belini ben Seninle kıramaz mıydım?!
Ben de seni ne sandım ki Sözlerine inandım ki Kül olup ne çok yandım ki Közünde duramaz mıydım?!
Sevdim dedi isem inan Bir sen değilsin ki yanan Aşktan başka her şey yalan Sözümde duramaz mıydım?!
Yine de sen gitme ırak Bana açık kapı bırak Sırma saça altın tarak Uğrayıp vuramaz mıydım?!
Şaban AKTAŞ 05.01.2018 - 15.33
SÖNERKEN YANAN, YANARKEN SÖNER...
Yüzünle aydınlandı dünya bu sabah Saçlarında güneş fırtınası Ateşten bir çağlayan döküldü yüreğime; Neyin nesi anlamadım, Bir büyük yangın mıdır başlayan?
Sakın aşktır deme bana; Aşkı tanımaya tanırım ama Tutuşmam kolay kolay Ne külümde kıvılcım saçan rüzgâr Ne de bir kaç yıldırımla!
Olsun ama, yine de severim seni Tatlı suyla tuzlu/su karışır birbirine Köpük köpük bir çağlayan Yayılır ak/deniz tenine Sönerken yanan, yanarken söner; daha ne?
Şaban AKTAŞ 22.12.2010
Şaban Aktaş 6 Ocak 2017 · Saygıdeğer şair Mehmet Barış beye ( Matematik öğretmeni) sunumdur...
EN BÜYÜK DEĞER
Alnımın yazıtahtasında çözdüm Bin bilinmeyenli denklemleri Başımda kâinat, düşüm cebir Ellerim beyaz Gülpembe sarı mavi Silsem de tenimi Yıkasam da ellerimi Silinmez düşlerim; Tozu ciğerime işlemiş Ellerim kireç, kalemim tebeşir Ellemem derdim depreşir Beynim matematik, yüreğim şiir...
Yokluk içinde varı Aşkın içinde nârı buldum, Varı yoğu koyup bir kenara Külün içinde yâri buldum Öyle sevdik ki birbirimizi Bu yüzden şair oldum; Ne yazılmadık yazım Ne çizilmedik çizim kaldı, Geçtiğim yolların alnımda izi Yüreğimde ölümsüz aşkın Ateşinden su verilmiş Gül çelik filizi...
Sıfıra eşitleyip hayatı Buldum bilinmeyenin değerini Gördüm ki Eşitliğin solundaki eksi Sağına artı olarak geçer Çarpanı b/ölü Solumdan sağa taşıdı/m/artılarımı Hayat bir matematik; Bayağı kesir, dört işlem Adım, Mehmet, soyadım Barış Pay payda kesir yokluğa esir Her şey sonunda sıfıra eşit...
En büyük değer, sıfırmış meğer...
Şaban Aktaş 06.01.2017 -11.43
Kayınpederim şair Ahmet Dündar Atalayı’n vefatı nedeniyle. Ruhu şadolsun...
BİR ŞİİRİN DOĞUMU: GÜNLÜK AĞ/ACI Şaban AKTAŞ - 05.01.2017- 11.15
GÜNLÜK AĞ/ACI
dün ölümdü günlerden yağmur ertesi bugün kül rengi bulutların arasından sıyrıldı güneş bir an iki elinde iki kız çocuğu ikisine birden nazar boncuğu güler yüzlü bir adam geçip gitti kentin sokaklarından yürüdü hafta sonlarında kaldırımlarda zamanzaman
kayboldu güneş hava bir açıp bir kapatıyor çocuklar şimdi ’neredesin baba?!’ diyor bulutların ardında ah ne dünyalar var ruhumuza yansır bazan ruhumuz göğe çıkar bazan yer gök birbirine karışır
bilsek şimdi neredeyiz uçmak ile kalmak arası bir yerdeyiz yer göğe gök yere yansır yatar kalkarsın açarsın gözlerini kaparsın göz kapaklarının altında sır...
Akıl akıldan üstün ise Şimdi siz susun Biraz da millet konuşsun Hiç söz hakkı yok mu bize; Yoksa biz niye oy verdik size?!
Oysa ’Özgürlük her şeyin anasıdır’ Bizde şimdi bir flu perde Nerede o eski günler; Baştakiler hergün Başka başka seslense de Huzur kalmadı hiç kimsede!
Hani eskiden siz ikide bir "Vesayet vesayet!" derdiniz Derdinizmiş hakikaten vesayet(!) Bırakın millet konuşsun Derdiniz bu değilse şayet.
Ne olduğu belirsiz yeni anayasa; Ne olacak milletin hali Yargı bağımsiz değil Bütün haklar sizden yanaysa?!
Özgürlükler rafa kalktı Kapalı bir pencere, Kaynamayan tencere Kaç kişi yazdı çizdi Taş koydunuz tekere Ben de yazayım En azından bir kere Dönmesin bu kirli çark Boğmasın milleti Bu acımasız cendere!
Şaban Aktaş 05.01.2017
PİSLİK
Otobüs durağında Genç bir bayan En fazla Yirmi Beş, Başında türban, Sırtında geniş Bir de şal var, Elinde sigara Tüttürdü tüttürdü Sonuna gelince Attı yere Üstüne basıp Ezdi izmariti iyice...
Ben de yüzüne bakıp Pis pis Suratımı ekşittim, Gördü baktığımı Beni unutmaz Ben de onu, Ne yapayım başka "Neden attın, al yerden çabuk cebine koy!" deyip de Belâ mı bulayım Pislikten başıma?!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YOLA DAİR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YOLA DAİR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.