Hamilik taslayanlar, Ha/Mim’den sakınmazsa
Kuşun kanat çırpması, kafese dokunmazsa
Gündüzün karanlığı, seherde yıkanmazsa
Gecelerin kahrını, yıkarız sabah için
Hayy/beden tövbeleri, ekeriz günah için

Kevser şarabı kadar, sarhoş etse meyhane
Aklından geçenlere rağbet etmez pervane
Rehbersiz aşk yolcusu, dolaşır sefilane
Aşka açlık çekmeyen, anlamaz su dilinden
Nur ehli nâra kanar, hasretin kandilinden

Serabın ikramıdır, ellerin sel talimi
Sırra mazhar olmayan, ayıplar ahvalimi
Gölgemizin sıkleti, ezer geçer zalimi
Gönlümüzün emrine, ömür boyu uyarız
İmzamızın altına, kalbimizi koyarız

Kabuk tutmaz yaralar, tuzumuza pas geçse
Met-cezir vurgunları, yüzümüze pas geçse
Son rüya, görülmeden, gözümüze pas geçse
Yarının gam yükünü, çekeriz dünden önce
Canımızı yakana, bakarız candan önce

Sürdükçe mutsuzluğun, bahtımızda inadı
Yüzümüzü ekşitir, gurbetin koruk tadı
Feleğin kotasında, doldurmadan miadı
Dilinden keşkeleri ayıklayan kârdadır
Aynanın arkasında, sayıklayan sırdadır

Bırakırken yıldızlar, ışığını semaya
Felek ruhsat vermezse, aradığı simaya
Hayallerin paydası, başlayınca yağmaya
Garip kalan gözlerde, gözyaşı buza keser
Düşmezse düşe cemre, ilkbahar güze keser

Ellerinde olana, mutluluğun belgesi
Cennetin dünyadaki, kalptir pilot bölgesi
Arif olana tarif, Delibal’ın ilkesi
Gurbetin tafralısı, kırarken belimizi
Anneyi aratmayan, Yâr tutar elimizi

Celil ÇINKIR - DELİBAL