4
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1062
Okunma
Otuzdokuz senem, kırkıma son ay
Say gününü şair, ölmedikçe say!!
Islak caddelerin köşe başından.
Görünüp gençliğim, bana gülmekte
Bir mezarın soğuk, mermer taşından
Süzülmekteyim ben, hep süzülmekte
Geçen yıllar ümidimi aldıkça
Boynum bükük uzaklara daldıkça
Ağladıkça böyle hep ağladıkça
Üzülmekteyim ben hep üzülmekte
Mor tavanda, baygın, cılız bir ışık.
Duygularım yorgun, zihnim karışık.
Alnımdaki yıllar; gibi kırışık,
Çizilmekteyim ben, hep çizilmekte,
Hayat güzel, sevilince sevince
Bazısına, hüzün olur evince
Ruhum tenden, çekildikçe ipince
Yüzülmekteyim ben hep yüzülmekte
Hayat denizin de, kırık bir salda
Renklerim karıştı, mavi’de al’da.
Satır satır , bitmeyen bir masalda,
Yazılmaktayım ben, hep yazılmakta
Gölgesi çekilmiş sokaklar gibi
Bacaları sönmüş ocaklar gibi
Nefesi kesilmiş dudaklar gibi
Büzülmekteyim ben hep büzülmekte
Bir Aşk geldi; çok uzaktan, derinden
Dünyam şaştı, birden kaydı yerinden
O sevdanın ,öldürmeyen derdinden
Ezilmekteyim ben, hep ezilmekte.
İhanet gizlidir, aşkın yanında .
Sevabına, günah kattım sonunda.
Her sabaha bir yosmanın koynunda
Çözülmekteyim ben, hep çözülmekte.
Fevzi Öztürk
01/01/2018
5.0
100% (4)