HEY GÖNÜL
Kaç bahar tüketti kaç yaz bitirdi;
Alnımda bahtımın karası gönül… Kimseye sormadan neden kanıyor; Gözümde tütenin yarası gönül… Diklendim hayata, hiç şaka değil; Kesilen can suyum nafaka değil; Gözyaşım hayrıma, sadaka değil; Kaybolan yılların kirası gönül… Duyulur mu nasıl diye sorduğum; Beyhude mi alfabeyi yorduğum; Ellerimde yıllar yılı gördüğüm; Çıkmayan ayrılık kınası gönül… Bırak sen arzuhal etmeyi bırak; Bu yılda umudun toprağı kurak; Kanadı kırılmış, göklerden ırak; Uçar mı gönlümün sunası gönül… Çehreler asılır çatılır kaşlar; Yanaktan usulca düşerken yaşlar; Dört duvar korosu şarkıya başlar ; Duyulmaz neş’emin sedası gönül… Kapına beklenen misafir vurur; Yaprağın dökülür çiçeğin kurur; El ayak çekilir nefesler durur; Gelince faninin sırası gönül… Ali ALTINLI – 01.01.2017 Saat: 00:30 |
Kalemin susmasın
_______________________________Selamlar