Asım’a
Asım! Yılbaşında masaların değil Kudüs’ün ışığı yansın,
Müslüman coğrafyan ittihad-ı islâma bugün boyansın. Hem rezil gençliğin sarhoş dudağında yortusu ne? Ceddini bıçaklarken hayasızlar, bak sen şu gülene! Artık zulmetin perdesini arala hakikat aydınlansın! Seni bu karanlıklarda bir tek, yürekten Asımlar ansın. Ceddinin kâmusuna saldıran dünün takliti değil mi? Yoksa ümmetin inlediği coğrafyada krallar şimdi cehil mi? Sen bütün putlarını kırarak bâtılın, kullan imkanını, Dahi öldür benliğini de yaşat göğsündeki imanını. Kim demiş aslına dönmez ahlak,fazilet ve erdem. Şimdi vakti midir bağdaş kurarak tutmak matem? Bütün savletiyle hücum eden garbın rezil köpeği, Asım! sen izin verirsen parçalayacak biçare yüreği. Tükürün garbın medeniyyet dediği asılsız çehreye, Tutunun müstakimi aydınlatan istikbal-i zühreye. Bugün yılbaşı yer ayrılmış masadadır hem hindisi, Bir ahmak adam sorsanız ona çağındır efendisi. İlminin, hissinin,fikrinin tezahürü kadehinde şampanya, Bir medeniyyet narasıymış şerefe! Bana sorsanız angarya Ey Asım’ın nesli ihanet etme, yıkma bütün bir iradeyi, Sen sımsıkı sarıl Kuran’a bırak onlar yüceltsin felsefeyi... |