Ben sende ölmüşüm
Bu akşam sokağımdan geçmişsin,
bir rüzgar gibi esmişsin. Daha göremeden seni ruhuma değmişsin. Tutamadan ellerim ellerini , sen haberim olmadan gitmişsin. Öyle ki seni mavinin en güzel tonunda sevmiştim. Kaldırıma oturup etrafı izleyen küsmüş çocuk gibiyim. Kırılmış, ezilmiş... Şehirler arası terk edilmişim. Bu şehrin yükü omuzlarımda, rüzgarın esse kokun uğramaz burnuma. Öyle bitmişsin. Çökmüşüm sanki, tükenmişim. İnceden yanmışım sana. Yanılmışlığım, kanmışlığım... Sol yanıma açtığın yaraya kanamışlığım, bir türlü düzeltemediğin yanlışların varmış bana. Gözyaşlarımı içime saklamışım. Kaçmışım hep hayalinden ama kurtulamamışım. Yakalanmışım. Doğruydu kendi bildiğince, senin gözünde yalanmışım. Bak bu şehir senden bana kalan tek hatıraymış. İhanetini öğrenmeden önce ne de körmüşüm. Kalbim bunu çok geç anlamış. Yaşar mıyım bir daha gönlünde, ben sende ölmüşüm. Büşra Kuyumcu |