ANLAT BANAÇifte pervazlar vurup aşka uçtum dedin ya, Zehrini vebalini alıp içtim dedin ya, Yazından baharından gelip geçtim dedin ya, Yağmurla kış varmıydı? Yolları anlat bana. Güzlerini dondurup buz soluyan bir kışı Sabrın balyozu ile çatlatılan bir taşı Kanaat kaşığıyla karıştırılan aşı Muhabbet peteğindeki balları anlat bana Yaşları silkeleyip gamı didar mı ettin? Çileyi güle sarıp şah hükümdar mı ettin? Acıları baş tacı, derdi hünkar mı ettin? Gel otur baş ucuma, yılları anlat bana. Bir radyoda yazdığım şiir okunduğunda, Bağrına yüreğinin seli dokunduğunda, Dallarına hazanın yeli dokunduğunda, Bahçende boyun büken gülleri anlat bana. Gönül denen tahtını boş mu bıraktın geldin? Gelirken gözü yaşlı eş mi bıraktın geldin? Yoksa çökmüş suratta yaş mı bıraktın geldin? Göz pınarından akan selleri anlat bana. Bir mektuba yazarak anlat gittiğin günü, Dayanamazsın belki hatırlatırsam dünü, Hükümsüz mü verdiler? Bir mahkûmun hükmünü, İdam mührü basılı pulları anlat bana. Harun yıldırım |