BEN EMİ
Gecenin bir yarısı “Seviyorum” diyerek;
Kafa kendinden güzel gezenin de ben emi… Lan körkütük sevdayla körkütük olmadık ya; Rakının da şarabında da mezenin de ben emi… Sevdik ulan sevdik be ne sihir var ne büyü; Gece – gündüz yaşarım o bitmeyen öyküyü; Bembeyaz peçeteye kabre sığmaz türküyü; Bir doktor edasıyla yazanın da ben emi… Sanki kasap bıçağı kan damlıyor sözümden; Gölgem bile uzaktan sessiz gelir izimden; Aynaya baktığımda korkuyorken yüzümden; Beni mesut bahtiyar çizenin de ben emi… Yaşadığım gün müdür ben ki bana yetmezken; Gülmenin sırası mı gözyaşlarım bitmezken; Şu hasret pazarında sabırlar kar etmezken; Yarım kalmış aklımı bozanın da ben emi… Kaç kere gözlerinden firar ettim çıldırıp; Kaç kere tamam dedim son kadehi kaldırıp; Elindeki mendille yanağıma saldırıp; Yere düşen parçamı ezenin de ben emi… Kafa kâğıdım elli yüzü gösterir yaşım; Yar yoluna giderse kesilecek bir başım; Tamam ulan sarhoşum, derbederim, ayyaşım; Yazdığıma dellenip kızanın da ben emi… Leylasını anlatsın Neşet’ten gelen nefes; “İtirazım Var”desin rahmetli Müslüm Gürses; Özlemler satır başı dinlesin şimdi herkes; Keyfe keder vaktinde sızanın da ben emi… Ali ALTINLI – 09.12.2017 Saat: 23:32 |