Yakup
çölün kutsal adamları lanetliyor beni
şeytan güreşiyor Yakup’la sersemletici görümler görüyorum aşk şeklin de çöl akrepleri serap ve yılan bedenli kadınlar zevk ve sefadayım işte Mustafa’nın çadırı şurada çöle düşen gölgesini izliyorum ve ölüm işliyor çölün tenine şeytan aklım yalpalıyor sözlerle sürçüyor ayaklarım bir ayartıcı peşim de ve diyor, ’şu taşa söyle dönüşsün ekmeğe !’’ eğilip bir avuç kum alıyorum yerden rüzgardan kurtarabildiğim birazı akıyor boğazımdan kum tükürüyorum semaya düşüp yüzümü ıslıyor eğreti bir gölgeyim bu mabette imanım yarım ve radyo dalgaları yeni sesler taşıyor |
rüzgardan kurtarabildiğim birazı
akıyor boğazımdan
kum tükürüyorum semaya
düşüp yüzümü ıslıyor
harika imgeler mükemmel bir şiir lezzeti
yüreğine sağlık