SENDİN O
Yudumlarken bir yaz akşamı
Semaverden tavşan kanı çayımızı Gaz lambasının titreyen ışığında Sohbetimiz giderek koyulaşmıştı Biliyorduk ikimizde sohbet bahaneydi Maksadımız aynı nefesi tatmaktı. Kaçamak yapmış, tünemiştik bir köşeye Bir kalp yapmıştım gayri ihtiyari Fasulyelerle, çay masasının üstüne Ortasında ismimin baş harfi Cesaretim yoktu diğer harfi dizmeye Sense diğer harfi bekliyordun heyecanla Yanakların al al olmuştu Kilitlenmişti gözlerin son tanelere. Tereddütle tek tek dizmiştim taneleri Gözlerinden cesaret alarak Nefesimiz durmuştu son taneyi koyarken O ben miyim yoksa, demiştin heyecanla Bense başımı eğmiştim sadece usulca Dudaklarımdan çıkmayan sözcükle alevlenen İki damla yaş, gözlerinden aşağı akmıştı Ne olur suskunluğumu bağışla O gün, o sensin diyememiştim. Boyun eğmem gereken bir kaderdi bizi ayıran Diyemezdim bir sözüm var, bir ömür beni bağlayan Unutamadım bir ömür o iki damla gözyaşını O sendin, diyemedim yüreğimde bir uhde kaldı Hikayesi: *Gerçek bir platonik aşk hikayesinden esinlenmiştir. Onun, hala o olduğunu bilmediği söylenir. |