FERYAT UÇURUMU
Feryat uçurumundan engin denize baktığımda
Göz yaşlarım kaybolur sargın bağrımda Kanlı göz pınarlarım fışkırır çağlayanında Kangren düşlerim dağılır şaşkın dimağımda Vefakar prangalarım sürer derin hapsimde Cefakar kelepçelerim vurulur ıstırap çölümde Hasret kırbaçlarım savrulur aciz gönlümde Girdap fırtınalarım kopar ruhumun engininde Hicranlı hoyratlarım söylenir ağıt bahçemde Güneşli bulutlarım uçuşur kâbuslu düşümde Yıldızlı mektuplarım ulaşır serin menzilimde Gökkuşağı renklerim karışır zümrüt nehrimde Ufuk kanserlerim çağlar melanet akşamında Vefasız kaderim yazılır ömrün çorağında Gönül taşım dikilir gariban mezarlığında Ruh hapsim başlar kıyametin berzahında Güneşin ışıkları söner firkat akşamında Ayın perdeleri kalkar gecenin kalkanında Göç ateşleri yakılır ölümün konağında Hazan yağmurları yağar ömrün sonbaharında Gurbet rüzgarlarım eser felek mezarımda Sevgi mevsimlerim biter hayat ağacımda Hazan tomurcukları doğar feryat damarında Yakamozlu düşlerin ölür denizin kanında Ümit fermanlarım uçar feleğin rüzgarında Matem dağlarım coşar isyan kayalığında Sabır zincirlerim bağlanır kader fırtınasında Vicdan ateşlerim yakar azap deryasında |
Güneşli bulutlarım uçuşur kâbuslu düşümde
Yıldızlı mektuplarım ulaşır serin menzilimde
Gökkuşağı renklerim karışır zümrüt nehrimde
hece şiirinin usta bir kalemi bu müptelası oldum sayfanızın galiba....))
çünkü hece şiirinde farklı bir ses ve seviyorum bu tınıyı
tebriklerimle