Bu şiirlerin gerçek hikayesi Arke Adası Romanımdadır. Soner ÇAĞATAY
Cemil hoca geçerken selam verdi kasaba O da sucuk, pastırma, koyuyordu dolaba Yine kediler, yine bir parça et umudu Hayal ediyorlardı vitrindeki tek budu Olsa da yeselerdi bağırsak, ciğer, dalak Hatta yeterdi bile, ayak, kesik bir kulak Cemil bey çuvalını, merdivene bıraktı Son basamakta durdu ve kedilere baktı
Gözleri vitrindeydi, otururlarken yerde Kasabın kapısına, gelmişler tâ seherde Yaşlı adam dükkana, girdi ama mecalsiz Çuvalı taşımaktan düşmüştü garip halsiz Ardından da çıkardı cüzdanını cebinden Hemen budu istedi dükkanın sahibinden: »Sedat kardeşim şunu dilim dilim kes bana.« »Dağıtmak istiyorum bu gün tüm garibana.«
»Mahzun bakışlarına, hislerim râm oluyor. « »Elimde değil içim, hüzünle gam doluyor.« -Peki, dedi kasap ve çengelden budu aldı. Cemil bey de elinde, parayla kala kaldı. Kucaklayıp yatırdı boydan boya tezgaha Budu doğrarken geldi, kediler de iştaha Hatta kapıya kadar, yaklaştı bir tanesi Esnemekten ayrılmak üzereydi çenesi
Kasap keserken budu dedi ki Cemil beye: -Bunlar böyle bakarken hadi et pişirip ye. -Onlara dokununca, bana bir hal oluyor. -İnan içim huzurla merhametle doluyor. -Konuşmuştuk hani, sizinle tam şurada. -O günden beri asla yoktur gözüm parada. Cemil bey çöktü hemen eski bir tabureye: »Bütün canlılar sığar, şu koca yer küreye.«
»İyi olur yaşayıp gitsek zarar vermeden.« »Kara bok böceğini bile hakir görmeden.« -İyi olur elbette, dedi Sedat ve döndü. Devamı gelecekmiş gibi biraz düşündü. Yaşlı adam bekledi; ama yoktu devamı »Aslında âşikârdır, varlığın her anlamı.« »Rızkı dışkıdır zira, bu, Rabbimin takdiri.« »Onu çok övmek lazım bırakıp da tahkiri«
»Bunu uygun görmüşse, bize de susmak düşer.« »Anlamak varken O’nu, hep tenkit eder beşer.« »Ve böyle yaratmışsa vardır bunun hikmeti.« »Yoksa neden versin ki yuvarlama zahmeti.« »Yaradan’ın işine cidden akıl sır ermez.« »Bir görevi birine, inan boşuna vermez.«
»Onu tahkir etme ki; tahkir olur Allah’ı.« »O verdi bu görevi, garibin yok günahı.« »Mahlukatı takdirin, Yaradanı takdirdir.« »Dünya bir kitaptır, mevcudatsa şiirdir.« Kasap terini sildi: »Yağları alayım mı?« »Lütfen yağsız olmasın taze budun tamamı?« -Azizim« dedi Sadat, »dışkı değil mi tezek?« -Elimizle topladık, kuruttuk, yaktık tek tek.
»Değil mi ama« dedi Cemil bey birdenbire. »Zengine bir dışkıyken nimettir bir fakire.« »İlkokuldayken az mı yaktık onu sobada.« »Kömürü kim bilirdi köylerde, kasabada.« »Ateşinde ısındık, yemek yaptık, uyuduk.« »Korlarında eridi gitti buz gibi yokluk.« -Ya öyleydi Cemil bey, bir de alıp keveni, -Koşa koşa çıkardık, kar kaplı merdiveni.
-Uzun kış günlerinde herkes tezek yakardı. -Güğümdeki suyla da çocukları yıkardı. -Döşendi yıllar sonra ilçeye demir yolu. -Geç de olsa kömürle tanıştı Anadolu. -Takur tukur geçerdi kömür dolu vagonlar. -Zıngır zıngır titrerdi pencereler, balkonlar
-Kömürler düştüğünde rayların arasına. -Toplardık aldırmadan onların karasına. -Birinde yorgunluktan uyumuştu Şirine. -Akşamüstü gidince komşumuzun birine
-Bir elde çanta vardı diğerinde de onlar -Korlarıyla ısınırdı odalar, dar salonlar -Saat beş gibi akşam olurdu kasabada. -Hep zaman geçirirdi akraba akrabada -Elektirik yoktu ki yanardı gaz lambası. -Işıkla müzeyyendi, hanelerin cumbası. Cemil bey tabureden kalktı: »Güzel günlerdi.« »Muhabbet ve kanaat, kokan mutlu dünlerdi.«
»İnsan bulur bulmaz bir şeyin yenisini.« »Eskisi hiç çekmiyor gayri beğenisini.« -Yokluk vardı eskiden, dedi Kasap âh ile. -Buna rağmen gülerdi herkes eyvallâh ile. -Fakirlik öldürmedi muhabbeti, vefayı. -Unutuldu tatınca herkes zevk ü sefayı. Cemil bey koydu hemen, sağ elini tezgaha »Hiç ümidim kalmadı; dirilmezler bir daha.«
»İşin bitti galiba… Ne kadar benim borcum?« »Cüzdanımı sıkmaktan terledi bak avucum.« Kasap elini sildi yanında duran bezle Cemil bey eti aldı: »Şimdi kedileri izle?« Kapıdan çıkar çıkmaz dilimleri pay etti Birkaç kendini bilmez, onunla alay etti Bu güzel ziyafete, Mistik de ortak oldu Cemil beyin gözleri, mutluluk ile doldu
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
CEMİL BEY VE KEDİLERİ – 38 şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
CEMİL BEY VE KEDİLERİ – 38 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu kez de zamanda yolculuk yaptık Cemil ve kasap Sedat'ın sohbetleri eşliğinde ve elbette kıssadan hissemizi de aldık. Teşekkürler size, bizi Cemil Bey ve dostları ile buluşturduğunuz için. Saygımla...
Çok güzel, ama keşke dizeler arasında biraz boşluk bıraksanız, hani dörtlük gibi, beşlik gibi. Benim gibi yaşlılara okuması bir hayli zor :) Yürekten kutlarım şiirinizi selam ve sevgilerle
Teşekkürler size, bizi Cemil Bey ve dostları ile buluşturduğunuz için.
Saygımla...