Senden nefret edenleri sev; iyilikten başka üstünlük alameti tanımıyorum. -- ludwig van beethoven
S / ÂYE
S / ÂYE
@s-ye

CEMİL BEY VE KEDİLERİ – 37

24 Kasım 2017 Cuma
Yorum
Şiirgram

CEMİL BEY VE KEDİLERİ – 37

( 2 kişi )

1

Yorum

2

Beğeni

5,0

Puan

1143

Okunma

CEMİL BEY VE KEDİLERİ – 37

CEMİL BEY VE KEDİLERİ – 37

On beş kilodan fazla geldi tartılan çuval
Cemil hoca dedi ki: »Üç tane patates al!«
»Belki o zaman bulur, adalet tam yerini.«
»Hatıra değişmem ben emeğin değerini.«
Çuvala sokar sokmaz, elini yaşlı adam.
Dedi ki satıcıya: »Bu üçü fazla, haram.«
»Sen çok emek verdin onu ekip sökerken.«
»Yanında değildim ki alın teri dökerken.«
-Koyun, üç patatesten ne olacak, efendim.
-Bu güzel tavrınızı, vallahi çok beğendim.
»Cömertsiniz velakin ben bunları alamam.«
»Allah’tan başkasına asla borçlu kalaman.«
»Kızmayın bana lütfen, prensip meselesi.«
»Olmak istemem şimdi ihsanın bir kölesi
Satıcı hayran oldu Cemil beyin haline.
Patatesleri koydu, Kamil beyin eline
-Yardım edeyim, dedi satıcı eğilerek
Yaşlı adam reddeti bu teklifi bilerek
Asla minneti yoktu, insanlara zatının
Mimarı kendisiydi şimdiki hayatının
Ardından alıverdi sağ omzuna çuvalı
Geride yankılandı hocanın hoşçakalı
Satıcı baka kaldı, adamın arkasından
Kâğıtla biraz tütün aldı tabakasından
Sandalyeye oturdu, sararak siğarayı
Sonra da sayıverdi cebindeki parayı
Tam on beş lira vardı, günün ilk siftahında
Bu yüzden bahtiyardı perşembe sabahında
Cemil bey yürüyordu, ortasında sokağın
Upuzun boyu sanki gölgesiydi bir dağın
Devi andırıyordu, omzunda çuvalıyla
Patatesçi oynarken bir karış sakalıyla
Önünden geçiyordu gencecik bir simitçi
Açlıktan, kıyım kıyım kıyılıyordu içi
-Şişt, simitçi versene tazesinden bir tane.
-Ağbi fırından şimdi çıktı, hepsi şahane.
Kamil bey ücretini uzattı genç adama.
-Bak bu taze değilse geri veririm ama.
-Ver ağbi, sorun değil; müşteri nimetimdir.
-Onun memnuniyeti en büyük servetimdir.
»Aferin sana aslanım; biliyorsun işini.«
»Ayrıca hiç bırakma, ticaretin peşini.«
»Belli, kabiliyet var, cevabın çok güzeldi.«
»Hımm.. simitin güzel, tadı da taze geldi.«
-Ağbi deminki adam, var ya yemiş kafayı.
-Kaybettiğinden beri tek oğlu Mustafa’yı.
-Kedilerle, kuşlarla konuşuyormuş deli
-Etle yem alıyormuş kâh peşin kâh vadeli.
Patatesçi düşündü; sonra »Vallahi« dedi,
»Yanılıyorsun, adam borcunu tam ödedi.«
»Ne fazla ne de eksik, inan kılı kırk yardı.«
»Hatta çok veriyorsun, diye beni uyardı.«
»Deli bir insan nasıl bilir kardeşim hakkı.«
»Kusura bakma ama; muhteşemdi ahlakı.«
»Hayvan sevmek delilik, sayılır mı, sayılmaz.«
»Mahlukunu sevmekten insan vallahi yılmaz.«
»Hem Nuh’un gemisinde, bizden çok hayvan vardı.«
»Güvercin, tavuk, kaplan, kaz, koyun, tavşan vardı.«
»Cemil beyi çok sevdim, çünkü o âdil biri.«
»Ayrıca- gördüm-yoktu zerre kadar kibiri.«
»Hayvanları sevmesi, bence takdire şayan.«
»Ki takdiri hak eder dünyada her yaşayan.«
»Niye küçümsüyorsun, hayvanla konuşanı.«
»Okudun mu bir defa hikmet dolu Kuran’ı.«
»Bilir misin aceba Süleyman’ı, hüdhüdü.«
»Neydi bir karıncanın, dostlarına öğüdü?«
»Onlarla mütemadi, konuşurdu peygamber.«
»Bir karınca almıştı birgün şöyle bir haber.«:
»Süleyman’ın ordusu geliyor…Yuvalara!«
»Fark etmeden basmasın bari bînevalara.«
»Tebessüm etti hemen, bunu duyan peygamber.«
»Sonra dedi ki: ‘Salih amel için bana ilham ver.’«
»Söyle şimdi bana genç, Süleyman deli miydi?«
»Yoksa Hakkın katında her zaman veli miydi?«
»Kalp gözü açık olan, anlar lisan-ı hali.«
»Cahaletinden meczub sanar onu ahali.«
»Cemil beye yakışmaz, deli gömleği, çıkar!«
»Git hak dile adamdan, af için yalvar yakar.«
Delikanlı »Haklısın,« dedi, »giderim şimdi.«
-Tüh unuttum adını ağbi peygamber kimdi?
»Süleyman, yüce ismi geçer Neml sûresinde.«
»Salih kul olmak varmış onun mefkûresinde.«
Kamil bey tebessümle şöyle bir baktı gence:
»Gariban Cemil bey de böyle biridir bence.«
»Aldanmamak gerekir bakıp da zahirine.«
»Mevlam deva gizlemiş, yılanın zehirine.«
»Millet ne derse desin; Allah her şeye âgâh.«
»Hakikati bilmeden, yargılamak çok günâh.«
»Vallahi Cemil beyde acayip bir hâl vardı.«
»Gözlerinde muamma, âlem-i misâl vardı.«
»Yüce Allah bakmaz ki üstündeki kumaşa.«
»Hoşnut olur her şeyi, sevgiyle et temaşa.«
Simitçi genç tepsiyi, kaldırırken başına.
Dedi ki: »Hızır gibi biri çıkmış karşına.«
»Orasını bilemem ama güzel adamdı.«
»Allah’a ve hukuka imanı inan tamdı.«
-Ağbi, sohbet güzeldi, manalıydı sözlerin.
-Bunu da ayan beyan söylüyordu gözlerin.
-Simitler kurumadan satayım sabah sabah.
-Kamil ağbi hoşça kal; görüşürüz inşallah.
Patatesçi doğruldu: »Hayırlı işler, koçum!«
»Affola varsa şayet kabahatim, bir suçum.«
-Estağfirullah ağbi, tam aksine benim var.
-Ön yargı en fazla da sahibine verir zarar.
-Cemil beyi arayıp bulacağım mutlaka.
-Özür dileyeceğim, yüzüne baka baka.
»İyi yaparsın hemi, tanışırsın adamla.«
»İyiliği yarıda koyma birgün tamamla.«
-Ağbi hayırlı günler, hayırlı işler sana.
-Rabbim nâil eylesin seni lütfu ihsana.
»Hepimizi inşallah, sen de sat simitini.«
»Umarım aşarsın bu gün kâr limitini.«
Delikanlı ayrıldı, başında bakır tepsi
Sokakta yankılandı simitçi geldi sesi


S / ÂYE 24 KASIM 2017 / ESKİŞEHİR

Kelime:
Bînevâ: Zavallı, nasibsiz, muhtaç, çaresiz.
Âlem-i misal, her şeyin suret ve hakikatinin geçtiği ve temessül ettiği âlemdir. Tabir-i diğerle; dünya ile ahiret arasında bir âlemdir.

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (2)

5.0

100% (2)

Cemil bey ve kedileri – 37 Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Cemil bey ve kedileri – 37 şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
CEMİL BEY VE KEDİLERİ – 37 şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Hicran Aydın Akçakaya
Hicran Aydın Akçakaya, @hicranaydinakcakaya
25.11.2017 17:48:16
5 puan verdi
Bu manzum serinizi çok seviyorum, aralarda okuyamadığım bölümler var, okuyup yorum bırakamadıklarım da var ama gerçekten baştan sona tamamını okumak istediğim bir eser.
Çünkü hem hikaye çok güzel, hem beyitler halindeki uyak düzeni çok akıcı, hem de okuduğum her bölümde mutlaka bir kaç ders çıkarabiliyorum kendi payıma düşen.
Bu bölümde de Cemil Bey'in hak konusundaki hassasiyeti, Kamil Bey'in bilgeliği, ve simitçinin pişmanlığı, insanlık üzerine çok güzel öğütler veriyor okuyucuya.Benim öğrencilik zamanımda bu tarz manzum hikayeler olurdu ders kitabımızda ve o hikaye üzerinden ders işlerdik. Belli mi olur belki sizin bu eseriniz de bir gün ders kitaplarında yer alır.

Tebrik ediyorum, saygımla.

© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.