Ateş,şarap ve türküler...
Yine yalnızlık tütüyor ateşin üstünde...
Aramak istedigim onca telefon varken.... "Nasılsın"demeye korkar oldum... Çünkü biliyorum "sen nasılsın"sorusunun geri döneceğini yüzüme... "İyi "desem sesim titrer, "kötü"desem dinlemez artık derdimi hiçkimse... Olduğum,tam da bulunmam gereken yerdeyim şimdi... Ateş, şarap ve türküler eşliğinde.... Kim olduğumu unuttuğum yerdeyim... "Neden bu halde olduğumu" unuttuğum, Tütün kokusu ile odun isinin tam ortasında, Yüreği tam da bu sabahlar kadar ayaz olmuş, Ruhu taş kesilmiş olarak... Tam da bırakıldığım yerdeyim aslında... Ne bir adım ileri atabildim,ne bir adım geri... Ateş,şarap ve türküler eşliğinde... Yine bir sabah "kim olduğumu"hatırlamayarak uyanacağım... Yine dolacak gözlerim... "Bütün acılarım geçecek" diye ezberlediğim o sözü kendime söyleyeceğim... Sanmayın geçti herşey,, sanmayın pespembe hayat... Ben hep aynı yerdeyim... Ne bir eksik, ne bir fazla... Susturdum çığlıklarımı , Kilit vurdum tüm kapılarıma... O yüzden ateş,şarap ve türküler yetiyor içimdeki yangını anlatmaya... Ama lal dilim, dudaklarım mühürlü... Boşuna zorlamayın anlatmam! Benliğimde yaşadığım yetiyor bana. |