Takılı Kaldı Esaretinde
Kış geldi, çatı oluğundan sarktı nefretim; günlerce erimedi. Öyle ki altından kim geçse başına düşecekti. Kapı aralığından giren soğuk bunun yanında hiçbir şeydi. Buzlu merdivenlerden çıkmak gibiydi bir yanda seni sevmek, en ufak bir dikkatsizliğimde düşecektim biliyordum. Bir yanda nefretim, diğer yanda sevgim... Her defasında hemzemin geçitte kalıyordu korkularım... Ya yürüyecektim ya da ölecektim. Ya da arabamı bırakıp terkedecektim rayları son anda. Kararsızlığım nisan yağmurları gibiydi. Bir anda yağıyordu, sonra bir bakmışsın günlük güneşlik. Zaten içimde tam anlamıyla dünyayı taşıyordum. Hem kuzey tarafım hem de güneyimle besleniyordum. Ama ne olursa olsun, içimdeki sevgi ve nefrete rağmen kimseyi fırlatmıyordum uzaya. Kalbimin yer çekimine takılıyorlardı. Sadece dediğim gibi arada düşecekti birilerinin başına nefretim. E o kadar olacaktı. Öylesine hızlı dönüyordu ki kendi başım bile eve sarhoş dönen amcayı andırıyordu. Bu defa kararlıydım ama, yürüyecektim... sonra yine gözlerim demir raylarda... O zaman ne olmalıydı? Ne yapılmalıydı? Durdursun artık biri şu treni! Ya ben onu ezecektim ya o beni. Çok tanıdıktı raylar gidemiyordum.Ekvatorda kalan hislerim geliyordu belki üstüme.. Farklı topraktan yaratılmış insanlar gözümün önünde, farklı iklimlerin merakı yüreğimde! E zaten korkularımla da kalmışım yüzyüze. Ya gidecektim ya da bitecek. Fakat gözbebeklerim hala aynı yerde .Takılı kaldı esaretinde...
Bir Elif Miktarı 🍃 |