Yaradan Bilmesin
Ne ağlarsın deli gönül bir âhüzârın mı var,
Sızlanıp durduğunu seni Yaradan duymasın. Yaşadığın günü saymıyor musun kendine kar, Kül olup yandığını kor alevlerden sormasın. İçinde yankılanan ses arş-ı ala ya çıkmar mı? Mevsiminde açmayan gül,sen söyle gül kokar mı? Yad ellere açsan avuçlarını,gül koyar mı? Hoş lafa kandığını seni Yaradan duymasın. Bazen tozu dumana katarsın karayel gibi Bazen de dolup taşarsın coşkun akan sel gibi Bazen kendini tanımazsın yabancı el gibi Kuş olup uçtuğunu seni Yaradan görmesin İlk baharda ayrı açar sonbaharda solarsın Yazın neşe saçar kışın miski-amber kokarsın Hoş muhabbetin sofrasında az lafla doyarsın Ecelsiz öldüğünü seni Yaradan duymasın Bizi yaradandan saklayacak sırrımız mı var? Yeryüzü geniş mi geniş toprağın altı dar, Sararıp solan yapraktan söyle ne farkımız var? Çamura karıştığımızı Yaradan görmesin. Benim ile eylenme be gafil,gönül koyarım Huzuruna çıktığımda şahit olup sayarım Sen yandığın zaman bende senin ile yanarım İbrahim’e ettiğini O Yaradan bilmesin. İbrahim Hündür 15/11/2017 |