BUĞULANMIŞ CAMLAR
Gönülsüz saatlerin umarsız vakti iken;
Kurcalıyor durmadan beynimi hayallerin; Aklıma düşen ölüm gönlümün akti iken; Secdadem olsun gülüm ellerin ah ellerin; Kurcalıyor durmadan beynimi hayallerin… Senden kalan ne varsa karşımda anıt artık; Sormadan geç aklımdan sorarsan sendelerim; Tükenmiş yalanlarım iyiye yanıt artık; Kapandı son perdede yenilmiş hayallerim; Sormadan geç aklımdan sorarsan sendelerim… Olur deme olmuyor düşürme dehşetine; Yıkılmış bir haldeyim kalkamam sanıyorum; Kaç kere boyun eğdim sabrımın zahmetine; Dermanıma rest çektim derdimle kanıyorum; Yıkılmış bir haldeyim kalkamam sanıyorum… Kaç gidenin ardından el salladım bilerek; Sonrasında sanmayın dünyaları yakmadım… Gülmeye hasret kalan gözlerimi silerek; Vurulan bir ceylanın yarasına bakmadım; Sonrasında sanmayın dünyaları yakmadım… Bir karınca yüküdür bir serçenin gözyaşı; Buğulanmış camlara isim yazmak nasıldır; Ki mezarın başında koca ömrün tektaşı; Geçmeyen ömür olsun belki de son fasıldır; Buğulanmış camlara isim yazmak nasıldır… Ali ALTINLI – 09.11.2017 Saat: 23:09 |