Vakt-i zevâl
Güneş gibi ruhumda zevâl vaktinde battın
Kederin eleğiyle kurşun sözler eledin Gönlünün cânı benken bağrımdı mutavattın Ah cân... Kirpiklerinle gözlerine beledin Dudağının tadını dudağım özler durur Duygularıma şimdi şiir olur tercüman Aşk kadını bağrını hasret okuyla vurur Elif gibi dik duran şu sevdamdır argüman Aşkı nâme mi ettin bülbül gibi diline? Sükût şarabı içen söyle nasıl konuşsun? Gözlerin yaşlı gittin nasıl kıydın gülüne? Böyle muhkem sevdalar dilden dile mi düşsün? Ben gibi "güzel bir kız’ sen gibi "bakan oğlan" Sıcak ve mutlu yuva... Ne hayaller kurmuştuk Eridim bittim işte yâr hasretime bağlan! Hani " ayrılık yoktu "hedefinde durmuştuk Bir kûtsi emanânetti sevdan ömürlük bende Sensizliğe terk şimdi şu musalla taşında Kıydı bak zalim felek suçum hangi ’neden’de Yıkansın mı sevdiğin akan o gözyaşında Ardımdan bir Fatiha elbette okunacak Öpeceksin alnımdan bir ölüm uykusu bu Belki göz açmayışım kalbine dokunacak Firâka boyun büken sevenin öyküsü bu Vuslâtı kelam Hatice Ayşe Hasan Mutavattın-Vatan eylemiş Argüman- Delil Zevâl vakti - Güneşin gökyüzünün ortasından batıya doğru hareket etme zamanı |
Öpeceksin alnımdan bir ölüm uykusu bu
Belki göz açmayışım kalbine dokunacak
Firâka boyun büken sevenin öyküsü bu
Dile tercüman en güzel şekilde hemde şairem sizin kaleminiz hiç susmasın , susmasın ki dilim olsun ne güzeldi serzeniş ne güzeldi bir gidişin bıraktığı ruhun acısı ve dili gidenlerin ardından yüreğinize sağlık siz yazın hep yazın ..