AĞLAYAN YÜREK
Ağlıyordu bir yürek, sarsılarak içlice,
Bir derdi vardı belli, yol etmiş gözde yaşlar, Dualara sarılmış, koşup gelmiş mescide, Viran bak deli gönlü, yumuşak olur taşlar. Ta derinden içerden, hüngür hüngür süzülür, Yanında bir teselli, etkilenmiş heybetli, Derdin nedir senin dost diye diye üzülür, Kifayetsiz kalmamış, vurmuş onu besbelli. Feryadu figan gamla, ahu zar derdi ile, Hançer saplanmış, yara mühür bağlamaz elim, Bu ahvelde ortağım, hüznü var bunun çile, Oturur iken buruk, bu kula dua dedim. Çıkar iken kafada, sözde değil öz olsun, Sardım kalem kağıda, dua dedim şiirce, Derdin içine düşmüş, o can şifalar bulsun, Yürüdüm yavaş yavaş, düşünerek sessizce. Hangi kapı, kul ağyar ? Yoktur ki onda hayır, Hem kendi için şifa, başkasına da mana, Yürekler çorak olmaz, yanacak bir kez bağır, Dalacak sevdalara, aşkla şevkle harmana. Diğergam nedir neci, o başkasıyla hem hal, Komşu açken tok olmaz, misal bunun gibidir, Hallenip toparlanmak düşünmek gerek derhal, Hissizlik bir sahra çöl, kara kuyu dibidir. İrfan Yıldırım Çevik |
İlğinize teşekkürler...
.............................................. Saygı ve Selamlar..