Evvel zamanda yanlızlığımın en net çaresizliğine nokta koymak yerine virgüllerle uzattığım nefessiz bir anı

İzdivaca çekiyorum bakışlarımı. Sükunetim uzun uzadı cümlelerin sonuna eşlik ediyor Yargısız infazlar var hayatımızda, aynı cümlelerle bölerken suskunluğumuzu tahmini vuslatlar yaşıyoruz. Çoğul konuşmak yapışmış dilimize her şiir bir birinden alıntı her söz yüzüne çarpar. Kusura bak ey yar bu sevda beni aşar. Kapatılmış parantezlerin arasında kalırcasına yaşanan nice hayatlar gibi bu sevda bize dar. Ben öyle birileri gibi sözlüğe bakıp yazmayacağım anlatılması gerekenleri. Ağız dolusu küfürler nasıl yüklenirse bir kısacık tamama öyle yükleyeceğim gidişleri varlığının uzaklarda duruşuna. Zalim zamanlarda dirsek çürüttüğümüz masanın kırık bacağında var bi kusur. Neyi koysak üzerine devrili veriyor ulu ortaya toplamak biz derken kalıyor yine bana. Birileri kör ebelik yapıyor, her ses bir birinin kopyası hangi karanlığa döndüysen yüzünü teslim et kendi. Boyumuz kısa hayat kadar, batmak üzereyiz öylece kal.