Buz
Şehrimi aydınlatan lambasında feri.
Seni saklar olmuş gizlerdesin neferim! Ne cinayeti işleyen benim ne senim Ne benimsin ne seninim, ne aşikar ne de belirsiz. Kafiyelerim seni anlatmaya kifayetsiz. İndiğinde yokuşların çıkması ifadesiz! Simanda aşkı tatmanın verdiği his, Yarıyor yüreği, yakıyor özleminin teri gözlerimi. Buruk gözlerimde canlanan cemalin efsun. İhtiras ederim gönlümün tahtına otur. Sana gidecek onca yol varken bulmak neden sorun, Seni kaybettim içimde bulması zordur. Boldur yokluğun hatırlatmaz başka birşeyi. İnfilak olan gönlün hatrına olalım biz. Biz hatrına olmayalım sen ve beni, Nedendir terkedişin kederli serzenişim. Elem geldi gidişinle gönlümü terkettin. Terkedeşin beraberinde beni benden etti. Senden bi’ ben daha etti rabbim bende senim. Hatırda hep kalacak sima’nda ki narinlik! Işık gibi yayılıyorsun kalbime dahası ne... Rabbimden dilesem seni yıldızım iner önüme! Sönmüyor hiç bir zaman parlaklığın yüzünde. Tez gel şu geçen vakit hürmetine, düş önüme! Düşün bir düş içinde biz olan. Düş içime bir akşam düş’ümde yar ola. Sen en güzel düş’ün süsü özü, yolumun yönü, Ağacımın közünde yanan, gönlümde har olan. Kış unutturmaz seni beyazıyla siyahıyla, Önüme bırakır, yerim bitiririm doyamam. Sen kalbimde yarasın kabuğunu soyamam! Önüme canlandığın vakit olursun yarama ilaç. |