KUŞ BEYİNLİYİM(3)
Ayrılıklar yeni başlangıçlardır ALLAH ölüm ayrılığı vermesin diye cikledi annem,ve kuşçu rüştünün sadece şu beyaz kuş dünyanın parası eder yav olmaz öle bir pazarlık pazarda çift çift satarım daha iyi dedi ve odadan çıktılar.Derin bir cik çektik tüm muhabbetler olarak ama sonumuzuda bildik.Artık yavru kuş evresini tamamlamıştık uçamayan kimse kalmamıştı,kediye bile meydan okuyacak güçte hissediyorduk kendimizi muhhabbetimiz de her geçen gün koyulaşıyordu.Gri ve ben aşkımızı ititaf edemesekde yanyana tünüyor ayrılmıyorduk güzel bir çift muhabbet kuşu olmuştuk birbirimizi dinleyerek o kesiyor muhabbeti ben başlıyordum.Kuşçu rüştü geliyordu hemen omzuna konuyor ona sevgimi gösteriyordu gride hemen yanıma konup bana sevgisini gösteriyordu ve kuşçu rüştünün favorisi oluvermiştik.Ama şarap kokusunada alışmıştık saatlerce omzunda kalıyorduk bize güvenmiş olmalıki omzunda odadan çıktık gri ile ben bakıştık birbirimize ürkek cikleyişlerle gökyüzüne uçabilecektik kaçabilecektik ama yaşayabilecekmiydik,ama gökyüzü güzeldi yapraklar rüzgarla savruluyordu,gökyüzü mavi idi azda güneş vardı gri daha çok korkuyordu ben çırpsam o an gride kanatlarını çırpacaktı ve kuşçu rüştü boynunu çevirdi hadi uçun biraz diye salladı omzunu silkeledi bizi mecburen uçuyorduk,yükseliyorduk süzülüyorduk,aşkla uçarken cikliyordu gri seni seviyorum bir ömür aynı muhabbetle birlikte olmaya varmısın dedi bana? zor bir soru vede hoş bir teklifti,önümüzde ki günlerde kuş pazarında satılacaktık aynı kafese düşmeyecektik ayrılacaktık belkide umut vermek istemedim kuş kafamla ama duramadım kaçalım buralardan uçalım gidelim bir dal bulalım yuvamızı kuralım ,boy boy yumurtalarımız olsun dedim. gri bana baktı aşk ile hadi dedi ama muhabbet kuşlarının bu şartlarda dışarda yaşamalarının tehlikeli olduğunu az dayanabildiklerini annemin bir muhabbeti nasiatında öğrenmiştim.Kuşçu rüştü bize bakınıyordu ve kondum onun omzuna akkıllı kuşum dedi bana arkamdan gride geldi dışarda olmak güzeldi ama tehlikeliydi gri ile olmaksa uçmak kadar güzel mutluluk verici huzur doluydu.Kapının önünde mırıldanan kedi dikkatimi çekti oda bizim seyrimize dalmıştı,herkezin bir hayali vardı bu dünyada o kimbilir ne hayaller kurdu bizi seyrederken.Kuşçu rüştü nün gözünde onun omzuna tekrar konmamız onun gözündeki değerimizi arttırmıştıki bize eliyle yem veriyor gri ile kursaklarımızı dolduruyorduk,o sırada bir genç geldi selamlaştılar ve bak bu kuşlar çok akıllı papağandan hünerliyarın kuş pazarında çok para eder dedi,kuş beynimden vuruldum meğerse pala rüştüde ki değerimiz gözünde değil kuş pazarında yükselmişti.Bizi satıp şişe şişe şarap alacağını söyledi,bizi kuş odasına kafeslerin yanına bıraktı kapıları sıkı sıkı kapadı anlaşılan oyduki pazar yarındı.Ve kuşçunun radyosunda yine arabeks çalıyordu neden arabeks çaldığınıda öğrenmiştim muhabbet kuşlarının tarzıymış annem söyledi muhhabbet etmemizi sağlarmış ama sezen aksu çalınca dahada bi muhabbet oluyorum.Gün kayboldu güzeldi herşey karanlığa büründü oda macar dı kedinin adı oda camdaki yerini almıştı, kuşlarda tüneyip uyumalar başlamıştı,gri bile yanımda uyumuştu annemse bana ve kardeşlerime bakıyordu yan kafesten sevgi ile ondan ayrılmamız zordu ama hayat ve kaderimiz bunu gerektiriyordu.
Sabah olmuş gün ışımış yemlikleri doldurmaya gelen olmamıştı kapı aralandı iki büyük kafes konuldu onlarca yavru kafesinin önüne,kuşçu rüştü yavruları alın kafese koyun diye seslendi iki genç çocuğa,kendisi ise arabayı evin önüne yanaştırmak için ayrıldı kuş odasından. Bizi almaya başladılar elleri ile gençler büyük kafese ürkerek kafesin köşesine gittim,annem hadi bahtınız açık olsun diye ağlayarak göz yaşı döktü bende anne ben seni asla unutmayacağım diye cikledim,baktımki griyi ve kardeşlerimi almışlardı yanımdan kafeste kuş kalmamıştı bir ben kaldım ikinci büyükkafesin içini açtılar genç beni almak için baya uğraş verdi sonunda yakaladı annemden ayrılamayışımın cezasını kardeşlerimleve gri ile aynı kafese konamamakla çekiyordum,neyseki aynı kuşpazarına aynı arabayla gidecektik.Kafes doldu kapılar kapandı anneme son bir defa daha baktım halen ağlayarak cikliyordu,bir benim annem değil tüm yavru kuşların annesi aynı durumdaydı. Araba yaklaştı kapının önüne iki genç kafesi kaldırdı kuşçu rüştüye seslendiler pala dayı getirelimmi ? kafesleri ,kuşçu rüştüde getirin hadi pazara geç kalmayalım yolumuz uzun dedi.Aklım gride ve kardeşlerimde annemde idi muhabbet acı bir ayrılık feryadına dönüşmüştü..Kal deseler annemleyim ama grisiz hayat siyah karanlık korkutucuydu,anladım ki aşıktım griye....... 20 ekim 2017 devam edecek |