KUŞ BEYİNLİYİM(2)
Anne neden kapıdan gelmedi dedim ve sus sesini çıkarma o kedi değil fare yani anlayacağın o bizden sayılır bize zarar vermez ayrıca kedi bizden daha çok onun düşmanı onu yemeyi daha sever yinede tedbirli ol dedi kes sesini dedi.bu fareymiş ya dememe kalmadı içeri büyük cüsseli koca kuyruklu bir yaratık girdi korkunçtu dişlerini gördüm parlak vede dilide ben kadar vardı sanki ,annemin dediğini yaptım hiç hareket etmedim yavaş yavaş sinsi sinsi yaklaştı fare bu arada yemlerin kafes dışına dökülenlerini yemekteydi onun ölmesini istemiyordum kafeslerdeki bütün kuşlar acı acı ciklemeye başladılar tehlike vardı sabah olmuştu ortalık aydınlıktı ve fare kediyi gördü koşturmaca başladı tam yakalayacaktı atıldım kediye doğru onun dikkatini üzerime çektim o sırada tavandaki lambaya uçtum fare kovuğuna girdi,ben tavandaki lambaya kondum kedi bana sıçrıyordu ama mesafe vardı aramızda ama kalbim yerinden çıkacak gibiydi bütün kuşlar feryat ediyorlardı ama kardeşlerimin annemin feryadı bir başka idi,gri ise kafesten çıkabilmek için yer arıyordu sanki onu yeme beni ye dercesine benim için kendini feda edecek kadar cesaretli idi uzun bir süre burda ecel teri döktüm seyrediyordu tüm muhabbet kuşları bizi muhabbet leri acı vede bana kıyamamalarındandı kedi umudu kesmiş havalarına girdi inmemi uçmamı bekliyordu bu arada annemin feryadı akıl vermesi asla inme demesi bir başka feryat dı keşke onun sözünü tutsaydım dedim ama farede canlı idi fare bana borçlu idi canını ,onu kurtarmak bana sevinç verdi.Ayak sesleri geliyordu ve kuşçu rüştü idi gelen ve onu yüksekten hiç görmemiştim kafasının üstünde bir kuş yuvası var gibi keldi kafası pissssttttt diye kediyi kovaladı nerden girdin sen buraya rahat bırak kuşlarımı paracıklarımı dedi kedi korkarak kaçtı oh be rahatladım,ama akşamdan dışarda kaldığımı bildiğinden beni kedinin yediğini düşünmüş olmalıki beni arıyordu.korkum geçti sayılmazdı cikleyecek halim yoktu sağa sola bakındı ve beni gördü sevinçlendi afferim sana akıllı kuş dedi yem olmamıssın diyerek gülümsedi bir file atıp beni yakalayacaktı ama ben onun kel kafasındaki yuva gibi yere çırptım kanatlarımı kondum ,buna daha çok sevindi koca parmaklı eliyle beni aldı eline ve ağzına pala bıyıklarına yaklaştırdı kokulu ağzı ile beni öptü oda ne sarhoş oldum yenmektende korktum bu adam alkolik ya....sonra beyaz kuşum akkuşum dedi sevdi onunda şefkati hoşnut etti beni omzuna koydu kafesleri beraber yemledik suladık temizledik sonra benim muhabbetimi ediyordu kafesteki bütün kuşlar annemin kardeşlerimin yüzü gülüyorcasına cikliyorlardı kuşçu rüştü beni usulca aldı omzundan ve yavru kafesine koydu,kardeşlerim yanıma koştu kanatlaştık birbirimize ama gri bana dönük dönük duruyordu galiba kıskandı beni rüştüden ve bana gaga ucuyla cikledi annem yan kafesten oh be diye.Sabah sabah korkulu maceralı sevgi dolu şefkat dolu bir güne başlamıştım kaderim neydi bilmiyordum güneşin kafeslere vurması muhabbetimizi arttırdıkça arttırdı ama bunaltıcı sıcaktı,tüğlerim her geçen gün güzelleşiyor büyüyor gri daha koyulaşıyor gibiydi gri ile yaklaştık birbirimize ve bana şöyle cikledi çok korktum sana birşey olacak diye,bu beni mutlu etti onun tarafından sahiplenilmek güzeldi ve onunla başladık muhabbete uçmanın çok güzel olduğunu anlattım heveslendi ya kedi dedi orda durdum uçmak zaten güzel ama düşüp kediye yem olmak korkuç diye cikledim kursaklarımızı doldurduk aynı yem kabından sanırım aşık oluyordum onun bana olan aşkının benimseyişinin karşısında bende ona karşı boş kursak değildim gagalarımız yaklaştı birbirine ama ben geri çekildim hızlı adımlarla...günler muhabbet dolu geçmekteydi,annem başucumdaki kafeste,kardeşlerim yanımda,sevdiğim erkeğim yanımda yemimiz bol suyumuz çok kedi tehlikesi yok hergün başka muhabbet birde kuşçu rüştü palanın ağzı şarap kokmasa deymeyin keyfime................
Bahçedeki yeşillik kaybolmakta,güneş eskisi kadar ısı saçmamakta ve hava sogumaktaydı annem sonbahar geliyor üşütmeyin,terli terli su içmeyin hasta olursunuz diye cikledi.Ogün kuşçu rüştü camlara sıcak olmamız için naylon poşetler çaktı ve kapıları iyice kapadı bütün kafeslerin kapılarını açtı çıkmak isteyen odanın içinde uçabiliyordu gri ile kardeşlerimle annemle uçuşlar yaptık.Camın önünde bizi seyrederek yalanan bir kedi vardı bu o benim korkulum kediydi ,onun yanında bir kedi daha vardı.Camdan içeri bi girseler bizleri yeseler oh ne güzel ama pala kuşçu rüştüde onları birgüzel döverdi.O akşam fare çıktı ortaya yaklaştı kafeslere yemimize ortakçı ama açtı oda ne yapsın oda kapalı idi kedi de gelemezdi uzun zamandır gözükmüyordu çünkü onunda yavruları olmuştu onlara yuvaya birşeyler taşıyordu,herkezde bir karın doyurma mücadelesi vardı o gün iyiki o fareyi kurtarmıştım çünkü yavrularıda varmıştı bir canlının hace yatını kurtarmak kadar güzel birşey yoktu benim gökyüzümde.Annem canım annem cikledi yakında kuş pazarı açılır ve yavru kuşları pazara götürür iki kişilik güzel kafeslerinize koyar pazarda satar kuşçu rüştü diye üzüntü ile cikledi yavru kuşlar olarak bulunduğumuz ortamın değişeceğinden hepimiz acı bir muhabbete daldık.Ayrılık ciklemeleri çınlıyordu her kafeste keşke hep böyle kalsaydık o gece kediye yem olsaydımda keşke ayrılmasaydık diye cikleyerek grinin kanadına başımı koyarak uyumuş tüneklemiş kalmışım... Gün ışıdı fakat güneş yoktu o gün o çoktan odanın camından kafeslere ısı vermiyordu ışık saçmıyordu o ayrılmıştı ayrılıklar başlamıştı.Kapı aralandı kuşçu rüştü ve yanında iki adam daha kafeslerin başında konuşuyordu.Yavruların hepsi binbeşyüz tl toptan alın dedi.Adamın biri bin tl verdi.Ayrılık başlıyodu galiba dışarda çalan radyoda ibrahim tatlıses hasret başlıyor şarkısı çalıyordu.Annemin gözlerine baktım dolu dolu olmuştu 19 ekim 2017 devam edecek |