084-İnsan..! İnsan..! İnsan..! İşte Sana Sanal İnsan..!
Teknoloji sayesinde,
Küçüldü dünya. Küçücük bir köy şeklinde, İnsan...! İnsan...! İşte sana, sanal insan...! Küçücük bir dünyada... Yapayalnız..! Kimsesiz..! Tek başına yalnız kalan..! İşte sana, sanal insan...! Gökdelenler yükseldikçe yükselir Mimariler, eneniyeti gibi dikleşir Her şeye tepeden gururla bakan Küçüçük bir menfaat için, Ortalığı birbirine katıp yıkan “Bir pire için yorgan yakan” İşte iyi bak..! İyice tanı..! “O” tek başına yapayalnız kalan Kimi kimsesi olmayan, Sanal insan..! Sanal alemde..! Diller, Mimikler sustu..! Kapandı göz, Işıkları yok oldu..! Ah’lar! Oh’lar..! Puf’lar..! Sesin titreyişi..! Nefes alıp verişi...! Kipriklerin ritmi..! Benizin bembeyaz olup soluşu..! Görünüp Duyulmuyor..! Konuşmaya başladı klavyeler..! Parmaklar yazıyor..! Karşıdaki İnsan..! İnsan..! İşte bak, İşte sana sanal insan...! Kimseyle konuşamayan..! Yalınız sizlere yazan..! Kimi kimsesi olmayan..! Yapayalnız tek kalan..! İşte..! İşte sana, sanal insan...! Halifesi olan kainatın Küçücük Dünyanın Kocaman bu İnsanı Yapayalnız..! Kimsesiz..! Tek başına…! Sanal alemde Sanal haz alıp Sanal hayallere dalan..! İşte bak, iyi gör..! İyi tanı..! İyice bil..! sanal aleminde bile bazen yapayalnız kalan, İşte sana, sanal insan...! Bekir Özcan-Borborunbekir |