Ortak Acım Kerbela!
Dünya durdukça adın, nefretle anılacak
Kan ve gözyaşı oldun, artık bana Kerbela! Sanma ki bu nefretim, gittikçe azalacak Mahşerde bile senden, davacıyım Kerbela! Küfe baş kaldırınca, Yezit denen zalime On sekiz bin mektupla, gittiler Hüseyin’e Dur desin istediler, bu zalimin zulmüne Küfenin nankörlüğü, Yüz karası Kerbela! Peygamberin torunu, alınca gel daveti Hemen yola çıktılar, İmam la maiyeti Çok geçmeden görüldü Küfenin ihaneti Yalnız tenleri değil, dini yaktın Kerbela! Muharremin biriydi, yola çıktıklarında İmama gel diyenler, Yezidin saflarında On gün su vermediler o çölün sıcağında Yürekleri kavruldu, lanet olsun Kerbela! Savaşı başlattılar, Onunda Muharremin Mübarek gözleriyle, oğul, kardeş Hasan’ın Şehadetini gördü, her gün İmam Hüseyin Buna can dayanır mı, söyle bana Kerbela? Bir bir geçti halleri, önünden gözlerimin On gündür susuz kalan, çaresiz bedenlerin Cehennem sıcağında, kavrulan ciğerlerin Sesini duyuyorum, sen duymadın Kerbela? Otuz üç ok saplandı, oldu hedef tahtası Onlar yetmemiş gibi, kırk dört kılıç yarası Hüseyin’e saplanan, tarihin yüz karası Yezit denen o alçak! Soysuz kalsın Kerbela! Şimir denen canavar! Bitmedi düşmanlığı Ona insan denemez, şüpheli hayvanlığı Ayırdı vücudundan, o mübarek başını Bunlara da “Müslüman” denilir mi Kerbela? Haram ayı Muharrem, bir matem ayı oldu Bir çok olay bu ayda, kendine zemin oldu Muharremin onunda Hüseyin şehit oldu Nasıl kıydılar ona söyler misin Kerbela? Küfe Müslümanları yardım istemeseydi Hasan ile Hüseyin yardıma gider miydi İki cihan Server’i, “göz bebeklerim” derdi Sen onlara da kıydın, acım sonsuz Kerbela? Kerbela! Sebep oldun, İslam’da ikiliğe Allah’ın tevhit dini, hasret kaldı birliğe En büyük zararı sen, verdin inan bu dine Alevi, Sünni, Şii’i; ortak acım Kerbela! Ankara, 29.09.2017 - 09:09 |
Beğendim...