GECENİN AYAZI
Karanlığın geçmesini beklerken sessizce
Bir feryat duyuyorum derinlerden gelen.... Çığlık çığlığa kalmış bir çocuk sesi gibi sanki.... Ağlıyor nefes alabildiği aralıklarda... Yolun ortasında annesini kaybetmiş Yapayanlız kalmış yanıp sönen lambaların alacakaranlığında.... Nereye sapacağını şaşırmış Önünü bile göremiyor caddenin kalabalığında... Seslere kulak veriyor Anlamlı bir ifade arıyor insanların bakışlarında... Bir an koşmaya başlıyor Bu defa da takılıp düşüyor kaldırımın kenarına... Umutsuzca etrafına bakınırken Kendi kalkıyor takılıp düştüğü kaldırım taşına tutunarak... Gözleri tanıdık bir sokak arıyor durmadan Sırayla geçmek isterken hepspini Birbirinden yabancı yüzlerle karşılaşıyor... Anlıyor yanlış yola saptığını... Ama inatla yürümeye devam ediyor... Belki sonu kendi evine Belki de tanıdık bir eve çıkar umudu var hep içinde... Bilmiyor son girdiği sokağın çıkmaz olduğunu... Artık çığlıklarının bile duyulamayacağı kadar uzaklaştığını.... Farkına varmıyor geçen zamanın Çok geç olduğunu anlamıyor bir türlü... Çırpınıyor durduğu yerde... Ne geriye dönecek gücü var... Ne de ileriye yürüyecek bir yolu... Çaresiz... Yorgun... Ve umutsuz bitmeyen gecenin ayazında.... |
Bir umut mutlaka vardır.Mutlaka bulunur.. Belki kaybedilen büyüktür ama yaşam devam ediyor..
Bazen yenilgiler kabullenilip sıfırdan başlanması gerekebilir.. Kayıpsa kime göre kayıp? neye göre kayıp?
Çocuklar düşe kalka büyür hem.Silip dizlerindeki yaraları yeniden koşmaya başlarlar.. öyle çoktur ki umutları.. Zamanla düşer dizlerdeki kabuklar ve silinir izleri..
umuda şans ver..
kutladım şiiri..
selam ve saygılarımla..