Sabır be sükunetleSabır.. ve sükunetle ararım Sinesi yanan, Cefaya hoş bakanı yoklarım Kalbinin Sözünden ibrete dalarım Halim aklıma geldikçe yanarım Beyhude Geçen yılları kime nasıl anlatırım Gafletten Ne anlarım, sormadan dalardım Hesapsız Heyecan yaşamak için can atardım Aklı kime bırakırdım, uyanıklık yapardım Aldanmak Avunmak için ecre dönüp bakmazdım,zafiyete Kılıf arar, ukalalığı bir şey sanırdım Hiçbir şey Olamadığım için zan üzerine yaşardım Ne kadar insan olmaktan uzaktım Ömre... Bedel an vardır O ne müthiş zamanı hakikattir Ruhun Evvelinden Furkandır İhlas vuslat şevkine akandır Ömürden Geriye ne kaldıysa Hazan mıdır, zan, hak mıdır Yoksa Beyhude geçen yılların Vicdana mahcubiyet yaşatan arı mıdır Gece.. Sessiz ve karanlık, yine her şey uyumuş, ruh kanatlanmış Umut Bilmem ki hangi hazanın vicdanında hicrana boyanmış Sinede Her zaman ötmeye amade kuş bir lahza olsun durmaz, hal dayanmaz Suskun Geceler deryaları yalnız bırakmaz, Sahralar vaha hasretinden hiç usanmaz Kabirde Ruhsuz olan yatmaz, toprak bakmaz, Mizan aklı yitik ve Araf ta olan için bulunmaz Mustafa Cilasun |