B E N' İ
85- BEN’İ
İlkbaharda gonca güller açınca, Taç yaprak içinde Ben’i bulursun, Tomurcuk gülü dalından derince, Ah u zar duyunca, BEN’İ bulursun. Dört yanını ayrık otu bürümüş, Arasına çalı, çırpı yürümüş, Üzüm vermeden asması kurumuş, Bir asma sarkınca, BEN’İ bulursun. Tatlı suyu cığıl, cığıl çağlayan, Canlıları gece gündüz sulayan, Dostu için hüngür, hüngür ağlayan, Bir ceşme görünce, BEN’İ bulursun. Bahçeler kurudu, akmıyor suyu, Taşlı toprakla doldu, derin kuyu, Ömre bedel mor sümbüllü bağ bu mu? Kuru dal tutunca, BEN’İ bulursun. Duman tütmez, bacasında damında, Işık yanmaz, odasında camında, Okulun önünde yolun sağında, İssiz ev geçince, BEN’İ bulursun. Okuyup yazarken görürsen O’nu, Dersler derse ekli tükenmez konu, Okuldan yarine döner, gün sonu, Çılgın genç koşunca, BEN’İ bulursun. Aşkla coşan gönlü güllük gülüstan, Ezelden ebede söylenen destan, Ağzı var dili yok, gözü ağlayan, Garip inleyince, BEN’İ bulursun. SÜLEYMAN bilgelik ilimden gelir, Allah ilmi isteyene verir, Kendini bilenler Rab’bini bilir, Bir bilen sezince, BEN’İ bulursun. Kabristan içinde yiğitler yatar, YILDIZ’lar altında garip bir mezar, Yaprak solmuş, kırmızı gülü tozar, Bir mezar bulunca, BEN’İ bulursun. Mayıs-2017 Süleyman YILDIZ (Lemos 5303) |