ÇığlıkBir çığlık var yeryüzün de kapana Yakalanmış sanki hiç susmuyor Kim bilir bu çığlık daha kaç dili Bestelemede Sus derim susmaz sabah akşam Uyumaz bu gönlüme hiç uymaz Bir çığlık ki çekiyorum Özvi kumaştan yoksunum Sirenler çalıyor sessiz kuytumda Sokak başı mendilcilerin seyyari hali Dikkat çekiyor sargı bezleri Kokusuz içler acısı tedavi niyetin de Solgun yürüyüşlü insanlar Kapı zili durmadan inletilir mi İkramsı sunulan zarf zarfın içinde Sade mesaj vede özelliği bitmemiş Hastaneden dir diyen cümleler Ne serum nede iğne fayda Niyetinde de olsa çığlığı durduramaz Çözemiyorum ki derin yangınları Sonrası buz yollarıyla dolu incecik Derken karanlıkta artar çığlığının sesi Alnımda ter kaynar ufka bakar çığlığın Habercisi gördüğünüzü merak etmeyin Benim o benim yeşil sular mavi oda Ful gösterir limiti faturasız olsa da Sakin ol bu gelen İbrahim’in dertleri Birikmiş tükenmiyor arap sabunu nafile Temizlemiyor pas tutmuş çığlığımı Binbir kere ziyanda hep aynı oranda Bir çığlık ki ben çektim siz çekmeyin Aman ha amansız dertlere düşmeyin Benim gibi her gün acı sefalete kucak Açmayın bir çığlık var yer yüzünde bir Çığlık hem de her gece her hece de İbrahim KANDAMAR 14.01.2007 |