sıralı suskular
önce çiçekler susar
çekip gider bir ıtır kokusuyla kanarken gelincikler... diken üzredir bütün hikayesi gülün ve morunda saklıdır tüm göçer zamanları menekşenin.. sonra toprak susar duyulmaz olur ayak sesleri naçarların.. gök susar bulut yıldız ay susar karanlığına dalgalar susar yakamoz ölü bir martının kanatlarında.. sararıp düşen yapraklarda mevsimler susar.. kendinden gidip yaslandığı kör bir odada insan susar.. ve hep sıralı suskuların özüdür karanlık.. 03/10/2017 ödemiş |