Ah be Eylül...Bugün yüreğime bir Eylül düştü.. Sararmış, solmuş, kırılmış, dökülmüş.. Vee yapayalnız.. Hoş geldin yüreğime sefalar getirdin, Ve beni silkeleyip kendime getirdin, Ah be Eylül .. seni bir kez daha iyice anladım, Yalnızlığını ortada kalışını, Ne kışa, nede bahara yaklaşamayışını, Göreceğin kışı, ayazı, doluyu bile bile.. Yine de ayaktasın sapasağlam, güçlü görünürcesine.. Yaprakların birer birer dökülüyor, Yaran kabuk bağlamdan üzerine kışın ayazı tuz basıyor. Sen yine de baharı bekliyorsun.. sabırla.. Önünde soğuk kış varken, geride yaşadığın. sıcak baharı düşünüp, ısıtıyorsun hasta yüreğini .. Ah be Eylül… Dalgalar hızlı hızlı vuruyor senin zamanına.. Birden hızlıca vurup geri çekiliyor yüreğin gibi Rüzgâr alıp götürüyor seni kilometrelerce uzağa, Sonra bir şimşek çakıyor üzerine vuruyor seni ait olduğun yere. Gök gürültüleri, senin zamanında çoğalıyor, Hasta yüreğini yerden yere vuruyor. Ardından yağmur yağıyor sağanak sağanak.. Boşalıyor gözlerinden .. Geride kanlı kanlı bırakıyor.. Mağrur ve masun gözlerini.. Dökülen sararmış yapraklar nefesini tıkıyor.. Söyleyeceklerini söyletmiyor sana susuyorsun.. Ölümü düşünüyorsun.. daha da susuyorsun, Ah be Eylül hoş geldin.. ıyıkı geldin Benide kendime getirdin. Hasan TOKU |