Kırdın Belimi
kırdın belimi kırdın
yakıp ciğerimi yürekten vurdun hesapsız sınırsız sevdamın kızı karanlık gecelerimin seher yıldızı neden ansızın çekip gittin beni böyle tek başıma bırakıpta sen kimin oldun bilmiyorum gittiğin yerde ne buldun ama şunu iyi bil unutmaki sen benim geçmişime geleceğime tüm varlığıma bir darbe bir vurgun oldun oysa bir dünya yaratmıştım seninle seninle başlayan seninle yaşayan gidişin bir kasırga bir tufan oldu tersine dönderdi yok etti her şeyimi tek varlığımı seni perişan derbeder etti beni ne haldeyim ne durumdayım bilmiyorsun dümeni kırılmış rotasız bir gemi sürüklüyor dalganın gücü rüzğarın yönü parçalandıkça parçalanıyorum daha hızlı daha güçlü vuruyor parçalandıkça parçalarımı ufaladıkça ufalıyor çırpınmak tutunmaya çalışmak boşuna kudurmuş kasırğa bakmıyor gözlerimin yaşına bir zaman sonra ya yoruluyor ya duruluyor sessizleşip sakinleşerek yok oluyor artık gün aşmış akşamda oluyor mehtap ne kadar güzel gök yüzünde şafkı vuruyor denizin suskun sakinliğine tatlı hoş bir mehtap esintisi yayılıp okşuyor denizin yanağını bir tatlı tebessüm sanki dalğalarla sahil boyuna doğru param parça parçalanmış savrulup dağılmış duyğularımı kumsallara doğru götüren gezintisi diyor ki kölecioğlu eğer merak ediyorsan gidişinle ne yaptığını kölecioğluna uğra en yakın sahile bak dalğaların son bulduğu getirdiğini bırakıp döndüğü yerlere işte oralarda görebileceğin en son görüntüsü Ahmet kölecioğlu 2004 |