DALGALANMALAR DURULMALAR-VI
26. BABAM İÇİN
sen, yunus’un pir sultan’ın veysel’in sâdık dostu sevinçlere en uzak yaban gülüsün acıların en kıdemli askeri (*): Beşpınar-Ortak Kitap 27. SESLENİŞ ey, şiir! ölümün denize bakan tarafı ve nuh’un gemisi’ni batıran hasret bil bakalım yaşam benden kaç kırlangıç boyu uzakta yaşam beni kaç kırlangıç boyu kuşatır? (*): Beşpınar-Ortak Kitap 28. ÇIK ŞU SEVDA KALESİNE hey, her atılımına zincir vurulan özlem! süreğen kıl çarçabuk, filizini umudun çık şu sevda kalesine ille sevda kalesine orası leylâk kokar kerem ile aslı’nın kıyâmetinden beri sen fesleğen kokarsın söyleşirsin, senli-benli yediveren gülüyle sonsuza değin şeyh bedreddin soyundan devriye gezerken kötümserlik şehrin bulvarlarında dar bulursun göklerin enginliğini bordo rengi hüzne sorarsın pusuda çarpışan yüreğe soyağacını ayrılığın ilkin sen günaydın dersin çarmıha gerilmiş sevince özgüveninden verimli hırçın bir övgü büyük başarısına paralel olarak yaşamın sıçrarken güneşe (*): Beşpınar-Ortak Kitap 29. KISKANÇ BİR TÂKİPÇİSİYİM HAYATIN reddedilmiş doğrularımı anlatmanın sırasıdır sevgilim sıkılmadan dinleyebilirsen bekâreti bozulmamış kaygılarla sar beni başını sapasağlam düşür omzuma haydi, hınzır bir çocuk gibi oyna saatimin kordonuyla önerdiklerimi sonsuz yüceltiyorum: utangaçlığı bırak, soğutma sözlerini körfezlerle örtüşecek güçtedir onlar yor bedenimi, neredeyse yarı-tanrısal bir tutkuyla vazgeçelim mi dersin bütün bunlardan hâyır, savunacak çapta cesurum doğrularımı huysuzun ve geçimsizin tekiyim doğrusunu istersen, sevgilim duyarsız davranamam kesinlikle: çeşme başlarında güvercin ölüleri var alelacele buruşuyor sevgiler ya gazeteler: iri puntolarla yepyeni kurbanlar için kan emiyor dünyanın her köşesinden karamsarlıkla umudun çelişkisi berraksa sormalıyım: sevdaları yüzüstü bırakan ne dizkapaklarım yıpranabilir kendince dönmek zamanıysa tüm açmazlardan üretken ve kavgacı kalmalıyım sevgilim çıkar gözetmeksizin sarıl boynuma kıskanç bir tâkipçisiyim hayatın gözlerin yeter bana (*): Berfin Bahar, Eylül 2005, Sayı 91 30. BENİ HER ŞEY ESKİTİR beni yollar eskitir yollarda gırtlaklanmış ergen düşleri yamaçtan yamaca savrulan keder o kederdeki dışarlıklı söz zâten posası çıkmış her bir serenat eskitir beni insan vandal, hayat boktan, dünya munâfık kime ne desem modernite anlayamaz, soysuz kelimeler hiç zinde kuvvetler’le yıldızım barışamaz ki bir köstebek eşinirken ona sığınsam sakalını sıvazlayan bir eskiciye işlevsiz kapkacağa acaba’sız tümcelere ayakkabı boyacısı çelimsiz çocukların kural-dışı gözlerine sığınsam eşyâperest adamların çözemediği bir tümseğe, tümsekteki ısırgan otlarına sığınsam, sığınırken kendimi unutsam eskiyi münzevîyi çağrıştıran her şeye tıkanır soluğum tavaf etsem bende birikenleri (*): Berfin Bahar, Eylül 2003, Sayı 67 |